"إشاعة" - Traduction Arabe en Turc

    • söylenti
        
    • dedikodu
        
    • söylentiler
        
    • dedikodusu
        
    • dedikodular
        
    • söylentisi
        
    • söylentileri
        
    • dedikodusunu
        
    • göre
        
    • söylentiyi
        
    • dedikodudan
        
    • dedikoduydu
        
    • rivayet
        
    • Duyduğuma
        
    • dedikoduya
        
    Kampta esirlerin çarmıha gerileceği yolunda... çirkin bir söylenti dolaşıyor. Open Subtitles توجد إشاعة قبيحة تنتشر في المعسكر أن الأسرى سيتم صلبهم
    Bekle, sadece ben öyle duydum. Bir söylenti de olabilir. Open Subtitles إنتظر، ذلك فقط الذي سَمعتُة ممكنُ أَنْ تَكُونَ فقط إشاعة
    İyi dedikodudan daha çok sevdiği tek şey, dedikodu malzemesi olmaktı. Open Subtitles الأمر الوحيد الذي أحبته أكثر من إشاعة جيدة كانت هي الإشاعة.
    Bir öpüşmeden çıkan dedikodu, özel olmasını umduğum bir anıyı mahvetti. Open Subtitles إشاعة قائمة على قبلة دمرت ذكرى كنت أتمنى أن تكون خاصة
    Benim onlara sahte numaralar verdiğim hakkında bir söylenti dolaştığını gördüm.. Open Subtitles اتضح أن هناك إشاعة قذرة منتشرة بأنني كنت أعطيهم أرقامًا وهمية.
    Birkaç yıl önce ilginç bir söylenti kulağıma geldi. TED حسنا، قبل بضع سنوات سمعت إشاعة مثيرة للإهتمام.
    Amerikalıların, savaş esirlerinin bir kısmını Ruslara teslim edeceğine dair bir söylenti yayıldı. Open Subtitles سرت إشاعة بأن القوات الأمريكية ستقوم بتسليم جزء من أسراها للقوات الروسية
    Tek kaba işlerde çalıştırılacağımıza dair bir söylenti var. Open Subtitles هناك إشاعة تدور في الأنحاء أننا سنستخدم في الاعمال اليدوية فحسب
    Onu kapatmalarından önce yaptığı söylenen ev, söylenti değilmiş. Open Subtitles أكتمال تصميماته قبل سجنه لم تعد إشاعة بعد الآن
    Pekala, eğer ilginizi çekebilecek bir dedikodu yayılıyorsa, hangisi olmayı yeğlersiniz? TED الآن من تفضل أن تكون إذا كانت هنالك إشاعة مهمة تنتشر خلال الشبكة ؟
    Ml5 aradı ve Libya'lı ajanların Clouseau'ya karşı bir suikast girişimi olacağına dair bir dedikodu duyduklarını söyledi. Open Subtitles مليلتر 5 مسمى ومخبر عنه ذلك الوكلاء الليبيين سمعوا إشاعة الذي هناك قد يكون محاولة إغتيال ضد كلوزو.
    Bu daha da kötü bir dedikodu. Open Subtitles إدفعْها أمام الحاف وتلك كانت أسوأ إشاعة.
    Birisi senin araştırıldığın konusunda bir dedikodu çıkarmış güvenlik ve bankalar tarafından. Open Subtitles أحدهم أطلق إشاعة بأنك مُراقب من الأمن وتبادل العمولة
    Bir dedikodu dolanıyor. Amerikalıya içinde bir şeyler olan bir şişe su verilmiş. Open Subtitles هناك إشاعة أن الأمريكي قد أعطي قنينة ماء و بها شيئ.
    Takımda Sam Metcalf'i bir örümceğin öldürmüş olabileceğiyle ilgili söylentiler var. Open Subtitles هناك إشاعة تَنتشرُ تلك ان نوع من عنكبوت قَتلَ سام ميتكالف.
    Çıkardığın dedikodunun dozu öylesine kaçtı ki Soo-ah'ın hamile olduğu dedikodusu da ortaya atıldı. Open Subtitles نمت إشاعتك بشكل كبير كون سو اه حامل أصبحت إشاعة
    Duyduklarımız hep 3. ya da 4. ağızdan duyulan dedikodular oluyordu. Open Subtitles دائماً ما نحصل على إشاعة من طرف ثالث, أو رابع.
    Casuslarımızın aktardığına göre, vurulduğu söylentisi var. Open Subtitles طبقاً لجواسيسِنا هناك إشاعة تقول بانة ضُرِبَ
    Birkaç gün içinde, milyon dolarlık sahte bilgisayar çiplerini gümrükten geçireceği söylentileri var. Open Subtitles في الحقيقة هناك إشاعة بأنه يهرب شحنة بحرية من رقائق الكمبيوتر المزيفة تساوي ملايين الدولارات خلال أيام قليلة
    Bundan kurtulmamı sağlayacak bir neden söyle ben de, transseksüel olduğun dedikodusunu kimin yaydığını söyleyeyim. Open Subtitles اعطيني سبباً للخروج من هذا و سأخبرك من أطلق إشاعة أنكِ كنتِ رجلاً
    dedikoduya göre oturma odasına yakın bir yerde gizli bir çikolata odası varmış. Open Subtitles هناك إشاعة تقول أن هناك غرفة شوكولاتة في مكان ما في غرفة الجلوس
    Sen Petersburg'daki söylentiyi duydunuz mu? Open Subtitles هل سمعت؟ هناك إشاعة في سانت بطرسبرج؟
    Kocanızın iki yıl önce iş arkadaşlarından biriyle yattığına dair bir dedikoduydu. Open Subtitles لقد كانت مجرد إشاعة إقامة زوجك علاقة مع أحد زميلاته في العمل منذ عامين
    dedikodudan daha fazlası. Bu bir rivayet. Open Subtitles هذا أكثر من إشاعة , إنها قصة
    Duyduğuma göre, sen de kayıp stajyerimiz Ryan Elliot'ı bulmuşsun. Evet. Open Subtitles سمعت إشاعة أن وجدت لدينا المتدرب، ريان إليوت.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus