Ancak sabah ışığı korkunç bir gerçeği ortaya çıkardı: kurbanları önceki ev sahiplerinden başkaları değildi. | TED | ولكنّ إشراقة الصبح انجلت عن حقيقة مروّعة: لم يكن القتلى إلّا أولئك الذين استضافوهم من قبل. |
- "Güneş ışığı, lollipoplar--" - "ve gökkuşağı, herşey " | Open Subtitles | - إشراقة الشمس ، حلوى .. -وقوس قزح وكل شيء |
Gerçek gün ışığı ve biraz temiz hava için geri dönmeye can atıyorum. | Open Subtitles | أتطلّع للعودة إلى بعض من إشراقة الشمس الحقيقية وبعض الهواء النقي. |
- Ama önce bana bir gülücük vermelisin, güneş ışığı. | Open Subtitles | حسناً ولكن يجب أن تريني ابتسامتك إشراقة الشمس |
Tamam. Neler oluyor, Sunshine (Gün ışığı)? | Open Subtitles | حسناً, ما الأمر يا إشراقة الشمس؟ |
Güneş ışığı ve keçi sakalı. | Open Subtitles | تُحب : إشراقة الشمس والسكسوكة تكره : |
Al bakalım, gün ışığı. İşte kendi saman yığının. | Open Subtitles | تفضلي يا إشراقة الشمس جهاز الـ"هايستاك" الخاص بكِ |
Mutlu yıllar, hayatımın ışığı. | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد، يا إشراقة حياتي |
"Güneş ışığı, lolipoplar ve gökkuşağı--" | Open Subtitles | "إشراقة شمس ، حلوى ، قوس قزح".. |
Gün ışığı tadındalar. | Open Subtitles | إنها مثل إشراقة الشمس |
♪ Gün ışığı, O burada ara verebilirsin... ♪ | Open Subtitles | إنها إشراقة شمسي # # ... يمكنك أخذ استراحة |
- Güneş ışığı demek. | Open Subtitles | إشراقة الشمس. |