"إطلاقاً" - Traduction Arabe en Turc

    • hiç
        
    • asla
        
    • kesinlikle
        
    • hiçbir
        
    • bile
        
    • Katiyen
        
    • en
        
    • zerre
        
    Biliyorsunuz ki kibirli biri oluşunuzun benim için hiç önemi yok. Open Subtitles هل تعرف ، إننى لا أمانع إطلاقاً أن تكون شخصاً نبيلاً
    Çünkü şuradaki insanlar hiç kimseyi, hiçbir şeyi umursamıyor, tıpkı senin gibi! Open Subtitles لأنهم هنالك لا يهتمّون إطلاقاً بأي شيء او اي شخص مثلك تماماً
    Hayır, asıl haksızlık olan benim sizlerle hiç kamp yapamamış olmam. Open Subtitles لا، إنّ ما ليس عادلاً هو عدم ذهابي معكم للتخييم إطلاقاً
    Sadece birbirlerine saldırmalarını sağlayan algılayıcıları var, misafirlere asla saldırmazlar. Open Subtitles لديها حاسة أن تهاجم بعضها فقط ولا تؤذي البشر إطلاقاً
    Yani grup iyi lider olan erkeklere genellikle destek çıkıyor ve zorbalara kesinlikle arka çıkmıyor. TED إذاَ فالجماعة داعم كبير للقادة الناجحين، وليست داعمة إطلاقاً للمتنمرين.
    Bilmiyorum, ama uyandığımda sütyenim yoktu. Bu hiç iyi bir işaret değil. Open Subtitles لا أعرف , ولكنني أستيقظت دون صدريتي هذه ليست علامه جيده إطلاقاً
    Sence, o beni son gördüğünden bu yana, ben hiç değiştim mi? Open Subtitles هل أنا تغيرت إطلاقاً , هل تعتقدى منذ رأنى أخر مرة ؟
    Dinle, eğer istediğin şeyi hiç sormazsan o zaman cevabın evet mi hayır mı olacağını bilemezsin. Bu riski göze alman lazım. Open Subtitles إستمعي ، إذا لم تسعي وراء مبتغاكِ ، لن تعرفين إطلاقاً إذا كانت الإجابات ستكون نعم أو لا ، يجب عليكِ المخاطرة
    Tanıdığım bir avukat birkaç gün önce vefat etti ve sanki hiç yaşamamıştı. Open Subtitles هناك محامي أعرفه, توفي قبل عدة أيام, ويبدو كأنه لم يكن هنا إطلاقاً.
    Sen hiç o adamla tanışmadın ve tanışmanı da hiç istemem. Open Subtitles لم تقابلي ذلك الرجل من قبل، ولا أريدكِ إطلاقاً أن تفعلي.
    Ve sonra da belki hiç konuşmazsın bir daha. - Ben yine dalıyorum. Open Subtitles ومن ثم ربما, لا يجبُ أن تتحدث إطلاقاً سأغوصُ فوراً عائداً إلى هناك
    Ve komik olduğunu düşündüm ama artık değil. hiç değil. Open Subtitles وأعتقدت أنه كان أمراً مضحكاً ولكنه لم يعد كذلك إطلاقاً
    Bana her gün çok güzel göründüğümü söylüyor ve sen hiç evde olmuyorsun. Open Subtitles كل يوم يخبرني أني أبدو جميلة، و أنت لا تتواجد في المنزل إطلاقاً.
    Bir şey hakkında hiç fikrim yoksa tüm bu konuşmalar ne diye? Open Subtitles إن لم أكن أعرف إطلاقاً بشيء ما فهذا ما هو عليه الأمر
    Bu ekibin başına bir sürü bela geldi ama hiç kaçırılmamıştık. Open Subtitles هذا الفريق يقع في ورطات عديدة، لكننا لا نتعرّض للإختطاف إطلاقاً.
    Ya asla konuşmuyoruz ya da aynı günde iki kez konuşuyoruz. Open Subtitles أما أن لا تكلميني إطلاقاً أو تكلميني مرتين في نفس اليوم
    Yüzüne söylemedikleri için insanların hakkında ne konuştuğunu asla bilemezsin. Open Subtitles لن تعلمي ذلك أبداً، لأنّهم لن يتحدّثوا بذلك أمامك إطلاقاً
    Bir pazarlamacı olarak düşünürsem, kesinlikle rahatsız olmamam gerektiğini biliyorum çünkü bu tam da, pazarlamacıların yapmakla görevli olduğu şey. TED إن فكرت بالأمر كمُسؤِّقة، فليس هناك إطلاقاً ما يضايقني، فهذه مهمة المسوقين،
    Aslında, en iyisi hiçbir şey söyleme. Çeneni kapalı tut. Open Subtitles في الواقع، لا تقول أي شيء إطلاقاً إبق فمك مغلقاً
    Hayır, henüz onunla bile konuşmadık bu konuyu. Kızla ilgili aklınıza rahata erdirebilirim. Open Subtitles لا، نحن لم نُنـاقش ذلك معـه إطلاقاً لكنّي أستطيع أن أضع رأيكم في الإبقـاء عليهـا
    Çünkü Katiyen bu şekilde çocuk büyütmeyeceğim. Open Subtitles لأنني لن أربي طفلاً على هذا النحو إطلاقاً.
    Çünkü kıskanç kadınlar endişelenir. Ben zerre kadar kıskanmıyorum. Open Subtitles المرأة الغيورة تقلق، أنا أنا فلست غيورة إطلاقاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus