Donny Faster müebbet hapse mahkum. Şartlı tahliye hakkı da yok. | Open Subtitles | دوني فاستر تخدم حكم بالسجن مدى الحياة بدون إمكانية إطلاق السراح. |
Şartlı tahliye sırasında başın belaya girerse ne olur biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلمين ماذا يحدث عندما تقعين في مشكلة في فترة إطلاق السراح المشروط,صحيح؟ |
Reşit olmadan içki, darp ve Şartlı tahliye ihlali, efendim. | Open Subtitles | الشُرب تحت السن القانوني, والاعتداء, وخَرق إطلاق السراح المشروط, سيدي. |
2 sene önce Santa Fe'deki Şartlı tahliye memuru kaybolduğunu raporlamış. | Open Subtitles | مُنذُ عامين ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بها بلّغ أنها مفقودة |
Şartlı tahliye memurunun bu konuda... hiçbir şey bilmemesi, sadece sen ve ben... | Open Subtitles | ليس من الضروري أن يعرف شرطي مراقبة إطلاق السراح أي شيء عن الأمر |
Kefalet aslında bir çeşit Şartlı tahliye olarak yaratılmıştı. | TED | الآن، تم تعيين الكفالة في الأساس كشكل من أشكال إطلاق السراح المشروط. |
Şartlı tahliye kurulu fikrini kolay kolay değiştirmez. | Open Subtitles | فغالبا لا تغير لجنة إطلاق السراح رأيها أبدا |
Şartlı tahliye kartı var. | Open Subtitles | كان لديه بطاقة إطلاق السراح المشروط, تحققنا من هذا |
O zaman bütün gece ağlayıp, Şartlı tahliye kuruluna o yazsın bakalım. | Open Subtitles | دعها تبكي طوال الليل في كتابة طلب إطلاق السراح |
O zaman bütün gece ağlayıp, Şartlı tahliye kuruluna o yazsın bakalım. | Open Subtitles | دعها تبكي طوال الليل في كتابة طلب إطلاق السراح |
Ama Şartlı tahliye komisyonu onu yedi yıl daha içeride tutmuş. | Open Subtitles | ولكنه وضع تحت إطلاق السراح المشروط لسبع سنوات أخري |
Şartlı tahliye ile çıktığını bulmuş. | Open Subtitles | حسناً, واكتشف أنك تحت إطلاق السراح المشروط |
Şartlı tahliye işini sonra konuşuruz. | Open Subtitles | سنتكلم عن خرقك إطلاق السراح لاحقا يا بيلو |
Şartlı tahliye kuruluyla konuşabilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أتكلّم مع لوحة إطلاق السراح لك. |
Kayıtlara göre, Şartlı tahliye memuruna bir kez rapor vermiş sonra da yok olmuş. | Open Subtitles | سجلاته تقول بأنه تم تقريره إلى إطلاق السراح ، ثم إختفى |
- Şartlı tahliye memuru da bunu öğrenecek. | Open Subtitles | وسأحرص على أن يعرف بها مجلس إطلاق السراح |
Buradaki mahkum sizin gözetiminizde Şartlı tahliye edilmiştir. | Open Subtitles | أعلن إطلاق السراح المشروط للسجين تحت وصايتك |
Şartlı tahliye olduğumdan beri kötü tek bir şey bile yapmadım. | Open Subtitles | لم أفعـل أيّ شيء سيءٍ غير قـانوني منذ أصبحت تحت إطلاق السراح المشروط |
- Şartlı tahliyeye çıkarırsan onu kontrol edemezsin. | Open Subtitles | ضعه في قائمة إطلاق السراح المشروط ولن تكون قادراً على السيطرة عليه |
Bir muhbirle işbirliği edip, şartlı tahliyeyi ihlal ederse hükmü geri çekerler. | Open Subtitles | إن انتهك إطلاق السراح المشروط .. بالتعامل مع مجرم معروف فبإمكانهم إبطال الزواج |
Yemin ediyorum dostum, küçük kızım için olmasa onlara Şartlı tahliyenin canı cehenneme derdim. | Open Subtitles | أَحْلفُ بالله، يا رجل إذا هو ما كَانَ لبنتي الصغيرةِ إطلاق السراح فوق دُبرِهم |