"إعترفت" - Traduction Arabe en Turc

    • itiraf
        
    • kabul
        
    • günah
        
    itiraf ettim ve denenecegimi söylediler ama asla bir deneme olmadi. Open Subtitles إعترفت وهم قالوا لي بأنك ستحاكمين ولكن لم يكن هناك محاكمة
    Sahte kıçın senin olduğunu itiraf etmiş oldun o zaman. Open Subtitles إذا أعتقد بأنك إعترفت الأن بأنك كنت تملك مؤخرة مزيفة
    Polis aracında itiraf etmiş: sana hap vermiş, solucanı yerleştirmiş. Open Subtitles لقد إعترفت بكلّ شيء في سيّارة الشُرطة: تخديرك، وزرع الدودة.
    İlk başta suçunu kabul etmedin ama daha sonra ettin. Open Subtitles قلت بالبداية أنك غير مذنب، لكنك إعترفت بـ الجريمة لاحقاً
    Merdivenlerin başında tartıştığınızı zaten kabul ettiniz. Open Subtitles لقد إعترفت بالفعل أنكما كنتما تتشاجران أعلى السلم
    Sorgu yargıcı, itiraf edince risk azalır demişti. Open Subtitles لقد قال أنني إن إعترفت فتصير الأمور في صالحي
    Suçunu itiraf edersen daha kolay olabilir. Open Subtitles سيكون الأمر أكثر سهوله لو إعترفت بجريمتك
    Eğer suçunu itiraf edersen senin için daha kolay olur. Open Subtitles سيكون الأمر أكثر سهوله لو إعترفت بجريمتك
    Korkarsın ve bunu itiraf edersen ... insanların senin zayıf olduğunu düşüneceklerini sanırsın... ya da senden hoşlanmayacaklarını... ya da ne düşünüyorsan onun olacağını. Open Subtitles أنت خائف، وتعتقد بأنك إذا إعترفت بهذا الناس سيعتقدون .. بأنكضعيف.
    Başka şey yapmadığını ve mutlu olmadığını itiraf ettin. Open Subtitles أنت إعترفت أنك لا تفعل أى شىء آخر وهذا لا يجعلك سعيدا0 كيف يكون هذا معقولا؟
    Açık alanda ateş altındaydık... ..ve korktuğumu itiraf etmiştim. Open Subtitles كنّا سنكون مقصوفين في العراء وأنا إعترفت بأنّني كنت خائف
    Hemen itiraf etse zevkli olmazdı herhalde. Open Subtitles أظنّ أنه لن تكون هناك أيّ متعة إن إعترفت بذلك فقط.
    Geçmişte steroid kullandığınızı itiraf etmiştiniz. Open Subtitles لقد إعترفت أنك تعاطيت السترويد في الماضي
    Ama cinayeti itiraf etmesi de aynı sonucu sağlayacak, asılacaktı. Open Subtitles لكن عندما إعترفت بجريمة القتل ، فالنتيجة واحدة ستُشّنق
    Eğer itiraf ederse yardımı dokunur, Ama bu işin garantisi yok. Open Subtitles سيساعنا لو إعترفت, لكن كما تعلمون, ليس هنالك ضمانات.
    Yapmam gereken, silahla seni öldürmek ve polislere cinayeti itiraf edip, bana saldırdığını söylemek. Open Subtitles مايجب عليّ فعله هو قتلك بالمُسدس بعد ذلك أخبر الشُرطة بأنك هاجمتني بعد أن إعترفت بجريمة القتل
    Dövüldüğümü ancak düşmediğimi kabul ediyor musunuz? Open Subtitles لقد إعترفت بأنه تم ضربى و لم أتعرض للسقوط
    Yerel yetkililer hatalı olabileceklerini kabul ediyorlar. Open Subtitles و قد إعترفت السلطات المحلية أنهم قد يكونون مقصرين
    kabul edersem ne olacağını sordum. Mahkemeye çıkacaksın dediler. Bana bir kalem verin ve yazayım dedim. Open Subtitles ولو أننى إعترفت ماذا كان يفعل كان يقول فليحضر أحدهم قلم وورقة
    Hatanı kabul edersen ve 200.000 dolardan daha fazla tazminata hükmedilirse, cebinden ödersin. Open Subtitles لو إعترفت بالخطأ، وكسبت هي أزيد من 200,000, فمن المحتمل أن تكون مسؤول شخصياً
    Bu arada Nico, en son ne zaman günah çıkarmıştın? Open Subtitles نيكو بالمناسبة قل لى متى كانت أخر مرة إعترفت فيها؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus