Peki ben neden senin bu pisliğine dahil olmayı düşüneyim? | Open Subtitles | لما علي أن أضع يعين الإعتبار إقحام نفسي فو فوضاك؟ |
Bu bir polis soruşturması. Kişisel hayatımı buna dahil edemem. | Open Subtitles | إنه تحقيق جنائي كما تعرفين لا استطيع إقحام حياتي الشخصية فيه |
Belli bir aşamada, sohbete dahil olmak için kendimi kandırmayı başardım. | Open Subtitles | و كما تعلم، استطعت إقحام نفسي ... في المحادثة لدرجة معيّنة. |
Yetkilileri bu işe sokmayı istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنتَ متأكد أنَّكَ تريد إقحام السلطات بهذا الأمر؟ |
- Belki de her şey çok farklı bir gidişatta olurdu eğer sen aletini popoma sokmayı yıllar önce başarsaydın. | Open Subtitles | ربما كل شيء كان سيأخذ دوراً مختلفاً جداً لو كنتَ قد قررتَ إقحام عضوك في مؤخرتي منذ كل هذه السنوات الماضية. |
Hayır, hayır, hata başkasını dahil etmekti.. | Open Subtitles | لا لا ، بل كان الخطأ هو إقحام شخص آخر |
Kendini soruşturmaya dahil etmekten zevk alıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه يُسر من إقحام نفسه بالتحقيقات |
Kendini soruşturmaya dahil etmek istiyor gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه يحاول إقحام نفسه في تحقيقنا |
Gerçekten dahil etmelisin Bu işte kendiniz, Bay Jimmy. | Open Subtitles | لم يكن عليك إقحام نفسك حقًا في هذا، سيد (جيمي). |
Başka kişileri de bu duruma dahil etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد إقحام الغير |
Çocuklarım bu işe asla dahil olmamalıydılar! | Open Subtitles | -ما تعين إقحام ابنتيّ في هذا ! -ابنتانا ! |
Görünen o ki birileri insanlık tarihinin en karmaşık yapay zekasının içine zararlı bir yazılım sokmayı başarmış. | Open Subtitles | يبدو أنّ ثمّة من تمكّن من إقحام برنامج خبيث عبر أعقد برامج الذكاء الإصطناعي تطوّراً في تاريخ البشريّة! |
Burada her ne oluyorsa, John'u daha çok tehlikeye sokmayı teklif ediyorsun... - ...çoktan girmiş olabileceği. | Open Subtitles | "أياً كان ما يجري هنا فأنت تقترح إقحام "جون في وضع أكثر خطورة مما قد يكون فيه حالياً |