"إلزامي" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunlu
        
    • Mecburi
        
    • zorunludur
        
    • mecburiydi
        
    • mecburiyet
        
    General O'Neill her SGC personelinin zorunlu olarak fiziksel taramadan geçmesini istedi. Open Subtitles جنرال أونيل , أمر بشكل إلزامي لجميع موظفي بوابة النجوم الفحوصات الطبية
    Öncelikle, katkının zorunlu olduğuna dair olan yanılgıyı düzeltmek isterim. Open Subtitles بدايةً أريد أن أزيل إشاعة بأن هناك تبرّع إلزامي الليلة
    Eğer kurtarma vardiyası zorunlu değilse, biz burada kalırız. Open Subtitles إذا كان تغيير الإغاثة ليس إلزامي .. سنبقى هنا. سنأتي لنحصل على تجهيزاتنا.
    Bununla beraber, bazı insanlar var ki, onların erkek olanlarına, satirasis, kadın olanlarına nemfomanyak denir, bu işi zorunlu olarak yaparlar ve zevk almazlar... Open Subtitles ولكن، هناك بعض النـّاس يسمـّون بالعاهرين عند الرجال والعاهرات عند النـساء يقومون بهذا العمل بشكل إلزامي وبدون أي متعة
    Federe Hapishane Sistemi'nin 1982'den bu yana Mecburi eğitim programı var. Open Subtitles لَدى نِظام السجون الفِدرالي برامِج تعليم إلزامي أُقِرَّت منذُ عام 1982
    Şirket başkanı 65.yıldönümünde zorunlu olarak, emekli edilerek fahri başkan ilan edilecektir. Open Subtitles تقاعد إلزامي حال بلوغ سن الخامسة والستين وستكون عندها الرئيس ولكن بمسمى شرفى يمكنك حضور جميع الاجتماعات
    Raporlara ek olarak tüm devlet memurlarına zorunlu olarak uygulanan uyuşturucu testinin de raporları var. Open Subtitles مُتضمِنةً فحص المُخدرات الذي أقرَّيتُهُ أنا كإجراءٍ إلزامي لكُل موظفي الولاية
    Yeni şube açınca katılım zorunlu oluyor. Open Subtitles لو كنتِ تفتحين فرعا جديدا فالأمر إلزامي نوعا ما
    Tamam. Ya yayılmaya devam ederse? zorunlu olarak genel bir panikten kaçınmalıyız. Open Subtitles يجب أن نمنع الرعب العام هذا إلزامي علينا
    18 yaşın altında birini sorgularken, yasalar gereği gözetici veya yasal temsilci olarak bulunmaları zorunlu. Open Subtitles أمر إلزامي طبقاً للقانون عند إستجواب شخص تحت سن الثامنة عشر، أن يمثّله وصي أو ممثل قانوني.
    Şimdi, buraya tüm "Edition" çalışanlarının zorunlu bir uyuşturucu testine tabi tutulacağını haber vermeye geldim. Open Subtitles جئت سوى لأحيطك علماً أن كل الموظفين سيخضعون لفحص إلزامي ضد المخدرات هذا العصر
    İki gün daha burada zorunlu gözetim altında tutulacak. Open Subtitles سأبقيها هنا ليومين آخرين تحت إشراف إلزامي.
    zorunlu hafıza silinmesinden bu yana beş yıl geçti. Open Subtitles مرت خمس سنوات منذ أن تم إلزامي بمسح ذاكرتي
    Niye içeri zorla girmeye çalışayım ki zorunlu bir şey mi? Open Subtitles لِم علي اقتحام مكان الحضور إليه إلزامي ؟
    zorunlu ekipman teslimi için bu akşam dönmemiz gerekiyor. Open Subtitles لكن من المُقرّر أن نرجع بعد ظهر هذا اليوم لأجل تسليم إلزامي للمُؤونة.
    Öğlen bir buçukta üniversite danışmanıyla zorunlu görüşmem var. Open Subtitles اجتماع إلزامي في الساعة 1: 30 مع مستشار الكلية.
    Yaşama koşulları söylenildiği gibi mi kontrol etmek için yapılan rutin zorunlu ziyaretlerden biri. Open Subtitles وهذا مجرد إجراء روتيني إلزامي لنرى إن كانت حالة العيش كما ذكرت
    Tüm Dostluk üyeleri kubbeye gelsin. Mecburi test için kubbeye gelin. Open Subtitles على جميع أفراد فصيلة الوئاميّين التوجّه إلى القبة لإختبار إلزامي جديد.
    Saat akşam altıyı geçti, yani maalesef brendi içmek Mecburi. Open Subtitles لقد تخطى الوقت الساعة السادسة. للأسف، مشروب البراندي إلزامي عليكم.
    Giysi yönetmenliği tüm bölümler için zorunludur Except Contemporary. Open Subtitles إرتداء الزيّ الرسمي إلزامي للجميع في الصف ما عدا صف الرقص المعاصر
    Okçuluk ve binicilik eğitimi almak herkes için mecburiydi. Open Subtitles التدريب على الرماية والفروسية . . عمل إلزامي للجميع
    Avlaki: Sonunda Amerika'ya karşı Cihadın benim için bir mecburiyet olduğu çıkarımına ulaştım. Open Subtitles وصلت لاستنتاج، أن الجهاد ضد الأمريكان أمر إلزامي علي...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus