Bu yüzden mi Çorak Topraklar'a dönmek istiyorsun? | Open Subtitles | ألهذا السبب تريد العودة إلى الأراضي الوعرة؟ |
- Seni Çorak Topraklar'a hangi rüzgâr geri attı? | Open Subtitles | ما الذي أعادك إلى الأراضي الوعرة؟ عائلتي |
Evlendikten bir hafta sonra Fransa ve Kutsal Topraklar'a giden gemiye binip gitti. | Open Subtitles | تزوجنا وبعد أسبوع "رحل ليلتحق بسفينة إلى "فرنسا . إلى الأراضي المقدسة |
Almazlar beni de hiç yanlarına Giderken o ırak diyarlara | Open Subtitles | لم يأخذونني معهم إلى الأراضي البعيدة والبعيدة |
Kovu, sizler bizi suyun ve yiyeceğin az olduğu dış topraklara sürmeden önce doğan son yavru. | Open Subtitles | كوفو كان آخر من ولد قبل أن تنفينا إلى الأراضي الخارجية، حيث عندنا غذاء قليل و ماء أقل |
Sonra sizi Müslümanlara her türlü zulmü yapan kafirlerin ve münafıkların topraklarına göndereceğiz. | Open Subtitles | ثمّ، سنرسلكم إلى الأراضي حيثُ المنافقون والكفار أوقعوا كل أنواع الوحشية على المسلمين |
Beni hayatta tutan tek şey Çorak Topraklar'a geri dönüp onu, onları bulma umudu. | Open Subtitles | "شيء واحد فقط أبقاني حياً، هو الأمل في العودة إلى الأراضي الوعرة وإيجادها" "وإيجادهم" |
Çorak Topraklar'a dönemezsem Veil'i bul şimdi bulunduğu yeri kesin bir şekilde söyleyemem. | Open Subtitles | فلتبحث عن (فِال) إذا لم أعُد إلى الأراضي الوعرة لست متأكد أين هي الآن |
- Çorak Topraklar'a kestirme bir yol. | Open Subtitles | - طريقًا مُختصرًا إلى الأراضي الوعرة - |
Ama yeni diyarlara vardıklarında hiçbir yerde vaat edilmiş yiyecekler yoktu. | Open Subtitles | ولكن حينما وصلوا إلى الأراضي الجديدة، لم يكن هناك أيٌّ من الطّعام الذي وُعدوا به. |
Seçilen insanların görevi, bizi sağ salim kutsal topraklara Filistin'e, Erez-İsrail'e götürmektir. | Open Subtitles | المهمة هي نقل القريه بأمان الى وجهتها إلى الأراضي المقدسة، إلى فلسطين، إلى إسرائيل، |
Tanrı bu treni kutsasın ve bu tren bizi sağ salim ve sağlıklı olarak Filistine, kutsal topraklara ve Erez İsrail'e ulaştırsın. | Open Subtitles | الله يبارك في هذا القطار ! سيحملنا بأمان إلى فلسطين، إلى الأراضي المقدسة، |
Dün, güvenilir kaynakların bildirdiğine göre, başIıklar Amerika topraklarına girmiş. | Open Subtitles | البارحة, أبلغتنا مصادر موثوقة أنها في طريقها إلى الأراضي الأمريكية |
Çin topraklarına ulaşırsam güvende olacağımı düşünüyordum. | TED | وكنت أفكر، إذا وصلت إلى الأراضي الصينية، سأكون بأمان. |
Aslında, sinir gazı Rusya topraklarına asla ulaşmayacak. | Open Subtitles | ولكن هذا الغاز لن يصل إلى الأراضي الروسية |