"إلى سجن" - Traduction Arabe en Turc

    • bir hapishaneye
        
    • hapishanesine nakledilecek
        
    Bu arada... eğer bunlardan bahsettiğimi bile yakalarlarsa maksimum güvenlikli bir hapishaneye gönderebilirler, ama sanırım online olmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles لو علموا عنّي وأنا أتحدث عن هذه الأمور فسيرسلونني إلى سجن شديد الحراسة لكن أعتقد أنني وجدت طريقة للدخول إلى الإنترنت
    ve küçük bir hapishaneye çevirdiğimiz bir depomuz bulunuyor. TED ولدينا غرفة مخزن صغيرة حيث قمنا بتحويلها إلى سجن.
    1994'te Kamboçya'da bir hapishaneye gittim 12 yaşında bir çoçukla tanıştım işkenceye maruz kalmıştı ve avukat verilmesine de karşı çıkılmıştı. TED عام 1994، ذهبت إلى سجن في كمبوديا، وقابلت صبي عمره 12 عاما تم تعذيبه وتم حرمانه من المحامي.
    Belko şu an polis merkezinde tutuluyor. Yarın akşam eyalet hapishanesine nakledilecek. Open Subtitles سيأخذون (بالكو) إلى مديرية الشرطة، بعدها سينقلونه إلى سجن المقاطعة ليلة الغد.
    Cinayet zanlısı Lisbeth Salander'in sağlığı düzelir düzelmez Gothenburg'taki Sahlgrenska'dan Stockholm'deki Kronoberg hapishanesine nakledilecek. Open Subtitles المشتبه بها (ليزبيث سالاندر) سوف تُنقل ... " من" سالجرينسكا"في"غوتنبرغ "إلى سجن "رونبرغ" في "ستوكهولم عندما تسمح حالتها بذلك
    Onu tıktığım hapishane çürüyene kadar içerde tutacağım, ve sonra başka bir hapishaneye nakledip oranın da çürümesini bekleyeceğim. Open Subtitles سوف أضعة فى السجن حتى يتعفن الحبس فوقة ثم سأنقلة إلى سجن أخر وأدع السجن يتعفن
    Benim evimi de ileri güvenlikli bir hapishaneye çevirdin. Open Subtitles أخذتَ منزلي و حولته إلى سجن ذو حماية عالية
    Bu kadar şeyi buradan çıkıp başka bir hapishaneye girmek için çektiğimi sanmıyorsun, değil mi? Open Subtitles لا تعتقدي أنّي وصلتُ لهذا الحدّ لأدخل إلى سجن آخر، أليس كذلك؟
    Federal bir hapishaneye gidip "beni içeri alın" mı diyeceksiniz? Open Subtitles ستتمشون فقط إلى سجن فدرالي ؟ وتقولون , دعوني ادخل ؟
    Sanatla tanıştığımdan beri bu hücre, bir hapishaneye döndü. Open Subtitles منذ أن خَبِرتُ الفن، تحولت هذه الزنزانة إلى سجن
    Bay Konsolos, lütfen beni Kore'de bir hapishaneye gönderin. Open Subtitles سيدي السفير, أرجوك ارسلني إلى سجن في كوريا
    Anlaşmamızdaki maddelerce başka bir hapishaneye transfer edilemez. Open Subtitles إتفاقنا معه ينص على انه لا يمكننا نقله إلى سجن آخر
    Escobar'ın teslim koşullarını ihlal ettiğine dair delil elde edersek onu gerçek bir hapishaneye göndermek zorunda kalırlar. Open Subtitles لوْ حصلنا على دليل بأنْ أسكوبار إنتهك شروط إستسلامه عندها سوف يرسلونه إلى سجن حقيقي
    Onları bir hapishaneye bırakmış. Gerçekten mi? Open Subtitles فعلتُ ذلك بالفعل، لقد ذهبا إلى سجن بالجزء الأعلى من المدينة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus