| Üzerinde numaran olan o mermiyi Londra'ya kim yollamış olabilir? | Open Subtitles | كيف تَعتقدُ ارسال تلك الرصاصةِ إلى لندن و عليها رقمك؟ |
| Pekâlâ Bay Grin, beni olabildiğince hızlı bir şekilde Londra'ya götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، سيد جرين ، أريدك أن تطير بي إلى لندن بأقصى سرعتك |
| Ben 4 seneliğine Londra'ya gittim, o da benim adımla, üniversiteye. | Open Subtitles | ذهبتُ إلى لندن لأربعة سنوات و هو دخل الكلية الملكية باسمي |
| Londra'ya götürülecek ve yaptıklarının sebeplerinin daha iyi anlaşılması için sorgulanacaksın. | Open Subtitles | ستنتقل إلى لندن انت وممثليك حيث سيتم اتخاذ الإجراءات الخاصة بك |
| Ve üç hafta sonra Londra'ya gelip, alışveriş torbalarını taşıyacağım. | Open Subtitles | و بعد ثلاثة أسابيع سآتي إلى لندن لحمل أكياس التسوق |
| Bu hafta sonu korkunç yoğun. Londra'ya gidiyorum. Üç saat sonra Londra'ya gidiyorum. | Open Subtitles | إنني مشغولة جداً في عطلة نهاية الأسبوع سأسافر إلى لندن بعد ثلاث ساعات |
| Sürücüleri ayarladım, Londra'ya gece uçuşu için 2 bile ayırttım. | Open Subtitles | لقد نظمت سائقين، حجزت رحلتين على العين الحمراء إلى لندن |
| Bir kaç ay önce, babamın Londra'ya dönmemi istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | قبل شهور قليلة، أخبرتني بأن والدي أرادني للعودة إلى لندن |
| Unutma. Bugün, Londra'ya o siparişi göndermek için son gün. | Open Subtitles | لا تنسي اليوم هو آخر يوم لشحن الطلبية إلى لندن |
| Dün, beni buraya, Londra'ya getiren uçaktaki uçuş ekibi ve pilotu da tanımıyorum. | TED | أنا لا أعرف الطيار وأعضاء الطاقم على الطائرة التي حطت بي هنا البارحة قادماً إلى لندن. |
| Sonra, lise için Londra'ya taşındık. | TED | حسنا ,بعد ذلك انتقلنا إلى لندن لدراسة الثانوية |
| 17 yaşındayken modellik yapmak için Londra'ya taşındım. | TED | انتقلت إلى لندن في السابعة عشر لأصبح عارض أزياء |
| Londra'ya gittiğimizde sözünüzü tutacaksınız değil mi efendim? | Open Subtitles | ستفى بوعدك عندما نصل إلى لندن, أليس كذلك, سيدى؟ |
| Aslına bakarsan Londra'ya gitmeye pek hevesli değildim. | Open Subtitles | حسنا، أنا ما كنت متلهفة للوصول إلى لندن. |
| Yarın Londra'ya vardığında unutursun. | Open Subtitles | سوف تنسين الأمر برمته حين تصلين إلى لندن غداً |
| Bu gece Johannesburg'dan Londra'ya yola çıkıyor. | Open Subtitles | من المفترض أن يصل إلى لندن الليلة من جوهانسبرج |
| Kiliseden hemen sonra, ilk trene atlayıp Londra'ya giderek amcalarını görmeliyim. | Open Subtitles | مباشرةً بعد الكنيسةِ،أنا سَآخذُ القطارَ القادمَ إلى لندن واَرى عمَّهم. |
| Eğer Londra'ya gitmek istiyorsan emirlere uysan iyi edersin. | Open Subtitles | وإذا كنت تريد الذهاب إلى لندن لابد أن تسحب العلامة |
| Buradan sekiz yıl önce Londra'ya bir çocuk gitti. | Open Subtitles | لقد سافر فتي إلى لندن من هنا قبل ثماني سنوت |
| Londra'ya giderken nöbetçilerden birini öldürdü. | Open Subtitles | قَتلَ أحد الحرّاسِ في طّريق العودة إلى لندن. |
| Londra'da yürüyüş için gelen 200 adam var ve hükümet fena halde üstümüze geliyor. | Open Subtitles | لدينا 200 رجل يتجهون إلى لندن و الحكومة تقوم بقراءة قانون الشغب |
| Londra'dan ayrıldığımızdan beri mesajlarımı kontrol etmedim. | Open Subtitles | أنا مَا دقّقتُهم منذ أن تَوجّهتُ إلى لندن. |