Eyalet yasalarına göre olay yerine giriş hakkı alabilmek için bir kimlik göstermeniz gerek. | Open Subtitles | التعليمات تقول لكى تتمكن من الدخول إلى مسرح الجريمة يجب أن تبرز تحقيق الشخصية |
Daha önce bir olay yerine ilk gelen olmamıştım hiç. | Open Subtitles | أنا لم أذهب إلى مسرح الجريمة أولاً من قبل |
Sonra asansörü yukarı kadar alıp olay yerine getiriyor. | Open Subtitles | ثمّ يركب المصعد ليصل إلى الأعلى مجددا. إلى مسرح الجريمة. |
Peki, olay yerinde DNA'sı ne arıyordu? | Open Subtitles | حسنًا، كيف وصلت عينة الحمض النووي هذه إلى مسرح الجريمة بحق الجحيم؟ |
Üç, suçlu odur ve suç mahaline geri dönme dürtüsüne karşı koyamamıştır. | Open Subtitles | أو ثالثاَ: إنّه قاتلنا، ولم يستطع مقاومة الرغبة في العودة إلى مسرح الجريمة |
Eğer şanslıysak, suç mahalline geri dönen heyecanlı birinin peşindeyizdir belki de. | Open Subtitles | لو كنا محظوظين فأننا نتعامل مع شخص... يشعر بالإثارة بالعودة إلى مسرح الجريمة. |
Suçlular daima, suç işledikleri yere geri döner. | Open Subtitles | الجناة يعودون دائما يعودون إلى مسرح الجريمة |
Ailesi olay yerine vardığında, her şeyin tam olarak onun anlattığı şekilde gerçekleştiğini görmüşler. | Open Subtitles | ، حينما ذهب والديه إلى مسرح الجريمة كانت بالضبط كما وصفها |
olay yerine gittiğimizde bana göz kırpma gülümseme bana o mahsun yavru köpek gözlerinle bakma bile. | Open Subtitles | عندما نصل إلى مسرح الجريمة لا تغمزني ولا تبتسم بوجهي ولا تنظر إليّ بعيون الجرو تلكَ، مفهوم؟ |
Derhal olay yerine gelmemizi istedi. | Open Subtitles | يريد عودتنا إلى مسرح الجريمة بأسرع وقتٍ ممكن |
Bu sabah olay yerine gittiğinde, şapkanın uçtuğunu söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | قُلت بأنّ القبعة كانت تعوم عندما وصلت إلى مسرح الجريمة هذا الصباح؟ |
Saat 5 sularında olay yerine geri dönmüştür. | Open Subtitles | في حوالي الساعه الـ 5 صباحا عاد إلى مسرح الجريمة |
olay yerine gidebilmek için benimle alay ediyorsun. | Open Subtitles | حسناً، الآن أنت تُلاطفني حتى يتسنى لك الوصول إلى مسرح الجريمة. |
Havaalanından olay yerine onlarca kez gidip geldim. | Open Subtitles | لقد قطعت المسافة بالسيارة بنفسى من المطار إلى مسرح الجريمة عدة مرات |
olay yerine gidip federallerle ilgilen. | Open Subtitles | العودة إلى مسرح الجريمة الذي يعجّ بالأجهزة الفيدراليّة. |
Bu arada biz de olay yerine yeniden gideceğiz. | Open Subtitles | في غضون ذلك، ونحن نذهب إلى مسرح الجريمة. |
Karısının cesedini ve kelepçeli olduğunu söylediğiniz yerde radyatörü bulduk ama bu sırada olay yerine vardığımızda gitmişti. | Open Subtitles | وجدنا جثة زوجته ومكان ما قلتِ بأنّه كان مقيّد اليدين به ولكن حال وصولنا إلى مسرح الجريمة |
Polis olay yerine o kaçamadan geldiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأن الشرطة وصلت إلى مسرح الجريمة قبل أن يتمكن من الهرب |
Bomba ekibi olay yerinde! | Open Subtitles | ! وصلت فرقة تفكيك القنابل إلى مسرح الجريمة |
Seni olay yerinde yakaladığında Komiser Bjornsen'e anlatmamışsın bunları. | Open Subtitles | إنّك لم تخبر (بورنسين) أي من هذا عندما سحبك إلى مسرح الجريمة. |
Kötü çocuğun her zaman suç mahaline geri döneceğini söylerler. | Open Subtitles | ويقولون ان الرجل السيئ يذهب دائما إلى مسرح الجريمة. |
Davayı tekrar açıyorlar.Asıl suç mahalline geri döneceğiz. | Open Subtitles | انهم إعادة فتح القضية. لذلك نحن في طريقنا إلى الوراء إلى مسرح الجريمة الأصلية . |
Suçlular daima, suç işledikleri yere geri döner. | Open Subtitles | الجناة يعودون دائما يعودون إلى مسرح الجريمة |