bir milyon akıl, o zaman tamam, işte şimdi oldu. | TED | وإذا وصلت إلى مليون عقل، حسنًا، فهي جديرة بالتحدث عنها. |
Hepsini toplarsak, kendi içimizde bir milyon eder, al sana başlangıç parası. | Open Subtitles | لو وضعنا مالنا معًا، سيصل المبلغ إلى مليون وهذا هو رأس مالنا |
ILO Uluslararası Çalışma Örgütü yılda bir milyon çocuğun seks işçiliği ticaretine maruz kaldığını söylüyor. | TED | عالمياً، منظمة العمل الدولية تقدر أنه ما يصل إلى مليون طفل في السنة معرّضون للاتجار بالجنس. |
Deniz suyundaki küçük plastik parçalarının konsantrasyonu organik çöplerin seviyesinin milyonlarca katına ulaşıyor. | TED | قطع صغيرة من مركز الملوثات العضوية الثابتة البلاستيكية تصل إلى مليون مرة من مستواها في مياه البحر المحيطة بها |
Uyarmak için söylüyorum, seninle yatar sonra terk eder ve seni milyon parçalara bölünmüş halde bırakır. | Open Subtitles | فقط لتحذيركِ سينامُ معكِ ثمَ سيترككِ إلى مليون قطعة مبعثرة |
Bir milyona kadar kredisi var. | Open Subtitles | ليس بحاجة لدفع ماعليه إلى مليون |
Ve CRS ve diğer komplikasyonların tedavi masrafını eklediğinizde, maliyet, her hasta için bir milyon dolara çıkabilir. | TED | وعندما تضيف إلى التكلفة معالجة السي أر إس والمضاعفات الأخرى، يمكن للتكلفة أن تصل إلى مليون دولارا للمريض الواحد. |
Şu benim bir milyon yıl önce çekilmiş fotoğrafıma dönün. | TED | عودوا إلى صورتي هذه التي تعود إلى مليون سنة في الماضي. |
Belki bu gibi insanların bir milyon dolara ihtiyacı olmayabilir, ama sadece beni şapşal göstermek için bu parayı almak istemeleri gerekmez mi sizce? | TED | هؤلاء الناس لا يحتاجون إلى مليون دولار ربما، ولكنه لا تظن أنها ترغب في أن تشارك فقط لتجعلني ابدو سخيفا، |
The Cranberries cumartesi günü hayvan hakları yararına burada çalacak ve sıcaklık neredeyse bir milyon dereceye çıkacak. | Open Subtitles | و جمعية حقوق الحيوان ستتواجد هنا في السبت، و سترتفع حرارة المكان إلى مليون درجة مئوية |
bir milyon dolara çok yakınız çocuklar, çok yakın. | Open Subtitles | نحن هذا الإنتهاءِ إلى مليون دولار، رجال , نحن هذا الإنتهاءِ. |
Güzel çünkü eğer bir kriz daha olursa bir milyon ufak parçaya ayrılacağım. | Open Subtitles | جيد , لأني اظن أني سأتحطم إلى مليون جزء لو ان هناك مشكلة اخرى |
Günde 40 bin düğme yaparken, bir milyon tane yapar hale geldik. | Open Subtitles | زاد انتاجنا من 40 ألف إلى مليون زر تقريباً في اليوم |
Fishbeckler mi? Son duyduğumda bir milyon dört yüze kadar düşürmüşlerdi. | Open Subtitles | آخر ما سمعته هو أنهم أنزلوا السعر إلى مليون وربع |
Ve de bana görevinizden söz etmeyin. Şanslısınız sizi şurada milyonlarca parçaya ayırmadı. | Open Subtitles | ولا تتكلم معى حول هذه المهمة أنت محظوظ انه لا يدمرك إلى مليون قطعة هنا |
Üstünde olduğun tekne milyonlarca parçaya ayrılmış. | Open Subtitles | المركب بأنك كانت على كسرت إلى مليون قطعة. |
Ve sürpriz, buna ek olarak milyonlarca throne araştırma, rüşvet ve uygun alıcıları bulmak için verilen hediyelere gitti. | Open Subtitles | و, مفاجأة باللإضافة إلى مليون ترون للبحث, الرشوة و الهدايا لإيجاد مشتري مناسب |
Zaman seni milyon parçaya böler. | Open Subtitles | سوف تمزّقك رياح الزمن إلى مليون قطعة |
İstersen bir milyona kadar say! | Open Subtitles | عُد إلى مليون إذا أردت، |