"إلى منزلك" - Traduction Arabe en Turc

    • evine
        
    • eve
        
    • evinize
        
    • kapına kadar
        
    evine kadar gelip doğum gününde sana... ..mutlu yıllar dilemek istiyorum. Open Subtitles سوف آتي إلى منزلك لأقدم التهاني00 بعيد ميلادك لقد شرفتني بالدعوة
    Şimdi sizi dizime alıp kıçınıza şaplak atmadan önce evine, karına git. Open Subtitles اذهب إلى منزلك الآن عند زوجتك قبل أن أضعك على ركبتي وأصفعك
    Bu yüzden ekipmanını bırak ve evine git, tamam mı? Open Subtitles يمكنك أن ترحل، تستطيع العودة إلى منزلك الآن، حسنا ؟
    Sorun değil. eve git. Ailenin dediği gibi, git buradan. Open Subtitles لا عليكِ,إذهبى إلى منزلك و غادرى كما قال لكِ أهلك
    Hayır hayır hayır... sadece bana söz ver... bilet alıp eve döneceksin! Open Subtitles يجب أن تعدُني بأن تشتري لنفسك تذكرة لكي تعود إلى منزلك. بالتأكيد.
    Sonra evinize girerdiniz ve kurabiye canavarını görürdünüz; TED وبعدها ستدخل إلى منزلك وسترى صورة كوكي مونستر
    evine gittiğimi hatırlıyorum, ve baban bana çoktan yaz için Stanford'a gittiğini söylemişti. Open Subtitles أذكر مجيئى إلى منزلك و والدك يخبرنى أنك رحلت إلى ستانفورد طوال الصيف
    Bahsetmedim mi? Yılbaşı yemeği için, evine birkaç arkadaş davet ettim. Open Subtitles لقد دعوت بعض الأصدقاء إلى منزلك من أجل عشاء عيد الميلاد
    İçindeki hırs seni buraya getirdiyse, evine dönsen daha iyi olur. Open Subtitles إذا كان الغضب هو الذي أتى بكي فعودي بلطف إلى منزلك
    Bu akşam aramızda bir şeyler olacaksa senin evine gidelim. Open Subtitles أن تقدم الأمر أكثر الليلة، سيتوجب علينا العودة إلى منزلك.
    Senin evine geldim, senden ayrilmanin bir hata oldugunu düsündüm. Open Subtitles لقد جئت إلى منزلك معتقداً أنني أرتكبت خطأ بالإنفصال عنك
    - Görüyorum ki hayal etmişsin. - Niçin evine gitmiyorsun? Open Subtitles ـ أرى أنك كذلك ـ لماذا لا تعود إلى منزلك ؟
    En azından evine bırakmama izin ver. Open Subtitles أقل ما يمكن هو أن تسمحي لي بأن أقلك إلى منزلك
    evine davetsiz olarak gelme alışkanlığım olmadığını bilirsin. Open Subtitles أنت تعرف أنه ليس من عادتي القدوم إلى منزلك بدون دعوة
    Senin evine gelirim ben. Sekizde orada olurum, tamam mı? Open Subtitles سأتمشى إلى منزلك في تمام الثامنة، إتفقنا؟
    Bir daha evine gelmemeye söz vermiştik, ama bu büyük bir kriz sayılır. Open Subtitles حسناً ، وعدناك بعدم القدوم إلى منزلك لكنها أزمة حادة
    Yarın genç bayan, düzgün giyiniyorsun yoksa derhal eve gidersin. Open Subtitles غذاً أيتها الشابة إما زياً مناسباً أو ستعودين إلى منزلك
    Ayrıca, kurbanı kendi istediğiyle eve getirmekten daha iyi bir tuzak olabilir mi? Open Subtitles كذلك، ما أفضل وسيلة لتوقع ضحيّتك بالشرك من أن تصحبها إلى منزلك الخاص؟
    Eğer fazladan pantolon istiyorsan, eve git de bir tane al. Open Subtitles إن كنتَ تحتاج إلى بنطال أفضل فعد إلى منزلك وأحضره لنفسك
    Beni eve götürmeni sağlardı çünkü yapayalnızdım ve bir aileye ihtiyacım vardı. Open Subtitles كانت تقنعكَ بإحضاري إلى منزلك لأنني كنتُ وحيداً تماماً وبحاجةٍ إلى عائلة
    Şimdi ona yardım ettiniz: ödeştik. evinize gidin. Open Subtitles وها قد ساعدتها, نحن الآن متعادلون إذهب إلى منزلك
    Büyük ihtimalle, kapına kadar Blair'i takip eden "Dedikoducu Kız"ı takip ediyorlardır. Open Subtitles هم على الأغلب يتعقبون "فتاة النميمه" والتي بدورها تتعقب بلير والدورف إلى منزلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus