Beni tanık kürsüsüne koymadığı zaman endişelenmiştim ama şimdi planının ne olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | كنت قلقاً لأنّها لم تطلب منّي الصعود إلى منصة الشهود .. والآن عرفت السبب |
Saydığım kadarıyla, Joe Miller'ın bulunduğu sanık yerinden tanık kürsüsüne yürümek on üç adım sürüyor. | Open Subtitles | إنها مسافةٌ قصيرة من قفص الإتهام إلى منصة الشهود لقد حسبتها وهي 13 خطوة |
Bütün bu çarpıtmalarının nedeninin, sanığın kendisini savunmak için tanık kürsüsüne çıkmamasının tek nedeninin, sanığın kendisini savunamayacağını bildiğini düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيعون الإستنتاج أن أسباب كل هذه التحريفات وسبب أن المدعى عليه لم يأتي إلى منصة الشهود لأنه يعرف، يعرف أنه لا يستطيع الدفاع عن نفسه |
Konuşmacı bölümüne yürüdü... o esnada Malcolm konuşuyordu... | Open Subtitles | ...تحرك إلى منصة المتحدث فى ذلك الوقت ...كان "مالكوم إكس" يتحدث |
Konuşmacı bölümüne yürüdü... o esnada Malcolm konuşuyordu... | Open Subtitles | ...تحرك إلى منصة المتحدث فى ذلك الوقت ...كان "مالكوم إكس" يتحدث |
Richard Castle'ı çağırıyor. | Open Subtitles | ريتشارد كاسل إلى منصة الشهود |
Savunma kürsüye Victor Forrest'ı çağırıyor. | Open Subtitles | الدفاع يودُ بأن يستدعي .فيكتور فورست)إلى منصة الشهادة) |
Kanıtlayabilmek için alışılmış olmayan bir usul ile Bay Lee Adama'yı tanık kürsüsüne çağırıyorum. | Open Subtitles | ولإثباته , أحتاج لخطوة غير عادية لإستدعاء السيد (لى أداما) إلى منصة الشهود |