Söyleyebileceğim kadarıyla, arabasını bir trafik ihlali yüzünden kenara çekip durdurmamıştır. | Open Subtitles | كل ما يمكننى أن أخبركى به أنه بالتأكيد فعل إنتهاك مؤثر |
Ama özellikle, en alttaki madde 118'in tam 83 kez ihlali. | Open Subtitles | لكن الحد الأدنى.. 83 تهمة إنتهاك المقالة 118، قتل |
Size söyleyeceğim her şey, onunla olan anlaşmamızı ihlal eder. | Open Subtitles | أيّ شيئ أخبركم به هو إنتهاك للإتفاق الذي عقدناه معه. |
Ama bu kural 17'yi ihlal etmek olurdu. Belki de en önemli kuralı: | Open Subtitles | ولكن ذلك سيكون إنتهاك مباشر للقاعدة السابعة عشر والتي قد تكون أهم قاعدة |
Bana göre, buradaki yasal durum telif hakkı ihlalidir. | Open Subtitles | بالنسبة لي ، المبدأ القانوني ينص أن هناك إنتهاك لقانون المطبوعات |
Hâttâ uluslararası yasalara bile aykırı. | Open Subtitles | لماذا الذي، ذلك لا إنساني. في واقع الامر، هو إنتهاك القانون الدولي. |
Eğer bu ortaya çıkarsa, mahremiyetin ihlali bu. | Open Subtitles | إذا نشرت هذا الشريط سيكون إنتهاك للدعاية والإعلان |
Zalimliğe ve telif ihlali iddiasına karşı durdum. | Open Subtitles | لقد وقفت ضد الطغيان و إنتهاك حقوق الملكية المزعوم |
Halktan birinin bir soyluya saldırması, Şövalyelik Kuralları'nın ihlali demektir. | Open Subtitles | بالنسبة لرجل عامي أن يهاجم رجلاً نبيلاً هو إنتهاك لرمز الفرسان |
Manmeet, başkalarının özel eşyalarını karıştırmamalısın. Bu, gizliliğin ihlali olur ve patronun olarak ben... | Open Subtitles | مانميت لا يجدر بك أن تفتش في أغراض الأخرين الشخصية إنه إنتهاك لـ خصوصيتهم |
Evet, gıda endüstrisinin hayvan hakları ihlali hakkında yazıyorum. | Open Subtitles | نعم و أنا أكتب تحقيقاً حول إنتهاك حقوق الحيوان بواسطة شركات اللحوم |
Larry Brilliant: Herşeyden önce, telif hakkı ihlal etme konusunda çıldırmadın di mi? | TED | لاري بريليانت: بادئ ذي بدء، أنت لست غاضب حول إنتهاك حقوق الطبع؟ |
Bay Hanner, şu anda burada size yemin ederim ki size bu "ihlal" sözcüğünün yeni bir anlamını öğreteceğim. | Open Subtitles | سيد هانر ، أعدك وأنت واقف هنا الآن بأنني سأعلمك معنى جديد إلى الكلمة إنتهاك |
O sektöre gitmenin Yeni Başlangıç ile olan antlaşmamızı ihlal edeceğini biliyordunuz. | Open Subtitles | كنت تعرف بأن دخول ألى ذلك القطاع كَانَ إنتهاك حقوق معاهدة التكوينِ الجديدِ.ه |
Eğer bunu yapmazsam, yasaları ihlal etmiş olurum. Siebert'i yakalamana yardım ettim. | Open Subtitles | فسوف أعيدك للمصحة فوراً, بدافع إنتهاك القانون |
Ama bana yalan söylemen 8. emri ihlal etmen demek peder. | Open Subtitles | لكنك كذبت عليّ أيها الأب، وهذا إنتهاك للوصية الثامنة |
Bu açıkça bir müşteri olarak hakların ihlalidir. Yasal hakların tecavüzüdür. | Open Subtitles | إنه إنتهاك واضح لحقوقك كمستهلك، وتعدّياً على حقوقك الدستورية |
Bu, şehrin düzenine aykırı bir hareket olabilir mi? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ يَكُونَ إنتهاك لنظام المدينةِ؟ |
4000'den fazla kişinin özel hayatlarını ihlâl etmek demek ve bunu her kim yaptıysa mahkemeye verilmesi gerek! | Open Subtitles | إنه إنتهاك لسرية أكثر من 4,000 شخص أى من فعل ذلك يجب أن يُحاكَم بأقصى عقوبات القانون |
Hassas teknolojiyi de içine alan Ticaret Kanunlarının ihlalinden dolayı bir Senato faturasını denetliyormuş. | Open Subtitles | هو كان يعمل فحص أمني على فاتورة مجلس الشيوخ ل إنتهاك القوانين التجارية يتضمّن تقنية حسّاسة. |
Buraya insan hakları ihlalleri için haber yapmaya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت هنا للتقرير عن إنتهاك حقوق الأنسان |
Nükleer fırlatma protokollerin ihlâli. | Open Subtitles | إنتهاك القوانين و الأعراف الخاصة بإطلاق سلاح نووي |
Hayır, aslında şu an Logan Yasası'nı çiğnemek üzereyim. | Open Subtitles | لا شيء مطلقا، في الواقع، أنا قريب جداً من إنتهاك "قانون (لوجان)" |
Mulder'ın yaptıkları, görevlerine, ettiği yemine, ve Büro kurallarına karşı bir hareket. | Open Subtitles | أعمال مولدر في إنتهاك واجباته، قسمه من نظام المكتب والثقة. |
CIA ile alakalı konularda sivillerle görüşmek ciddi bir ihlaldir. | Open Subtitles | توريط المدنيين في أمور "وكالة المخابرات المركزية" إنتهاك خطير للنظام. |
Bu infaz, Sekizinci Yasa Düzenlemesinin direk ihlaline giriyor, ...ve siz doğru düzgün yönetildiğini garanti edene kadar da ertelenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | هذا الإعدام إنتهاك صريح للتعديل الثامن للحماية ويجب أن يؤجل |
Bu uygar toplumun en temel ve kritik kurallarının ihlâlidir. | Open Subtitles | هذا إنتهاك للقواعد القانونية والمجتمع المتحضر. |
İhlal ceza hukukunun 187(A) bölümü bir insana, Ronald Lyle Goldman'e karşı ağır suç sonucu ikinci bölümdeki bilgilerde gösterilmektedir. | Open Subtitles | إنتهاك القانون قسم 187 والجناية (بشأن (رونالد لايل غولدمان بشأن الإتهام بهذه الجريمتين |
Richard, yaşamasına izin vermek bize öğretilen her şeye saygısızlık etmek olurdu. | Open Subtitles | "ريتشارد" ان ندعه حياً, ذلك إنتهاك لكل شيء تعلمناه. |