| Uzun dişleri olan maymunları da unutun. Zahmet etmeyin. | Open Subtitles | إنسوا أن للقرود أسناناً بهذا الطول لا تزعجوا أنفسكم. |
| Bildiğinizi sandığınız her şeyi unutun... | Open Subtitles | إنسوا كل ما تعرفونه أو ما تعتقدون أنكم تعرفونه. |
| Kayıp şehirleri, egzotik yolculukları ve her yeri kazmayı unutun. | Open Subtitles | لذلك إنسوا أى أفكار لديكم عن المدن المفقودة و الرحلات الغريبة و البحث فى أرجاء العالم |
| Bu avukat saçmalığını unut. Bu konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum ! | Open Subtitles | إنسوا كلام المحامى أنا أريد أن يكون هذا واضحا |
| Tamam. Canlı yakalamayı Boş verin, onu nasıl öldürürüz? | Open Subtitles | حسناً, إنسوا أمر الحصول عليه حيّاً كيف سنقتله؟ |
| - Boş ver. Benimle uğraşıyor. İşi bu zaten. | Open Subtitles | إنسوا ذلك، هي فقط تعبث معي إنّهُ ما تفعلُه |
| Çocuklar, filmi unutalım, en iyisi mobilya mağazına gidip, oturalım. | Open Subtitles | حسناً إنسوا الفيلم سوف نرتب الأثاث ونجلس |
| Hem bakın, milyon kullanıcıyı boşverin, ben şirkette olmayınca, para arttırmayı da başarabileceksiniz. | Open Subtitles | و أنظروا، إنسوا المليون مستخدم، بخروجي من الشركة, سوف تتمكنون من جمع الأموال, بدون أي مشكلة. |
| - Ama tanrılar-- - Tanrıları unutun. Onlar biraz bile sizi umursamazlar. | Open Subtitles | لكن الآلهة إنسوا الآلهة, هم لا يحفلون بكم شيئا |
| Bu yüzden bu kabul törenini de unutun gitsin. | Open Subtitles | لذا الآن إنسوا أمر الإستقبال ,لأنه بالنسبة لي |
| Nazi ölüm kamplarını unutun, yani, onlar pislikliklerdi. | Open Subtitles | إنسوا أمر مخيمات الموت الخصة بالنازيين أعني, أن هؤلاء الأشخاص كانوا جبناء |
| İnsanları evlendirmeyi unutun, Boşanmaya başlayın. | Open Subtitles | ,إنسوا أمر تزويج الناس وقوموا بتطليقهم من بعضهم |
| Neyse, unutun gitsin karşılık vermeyen insanlar için çabalamayacağım. | Open Subtitles | حسناً، إنسوا الأمر أنا لن أبذل جهدي لأناسٍ لا يحاولون |
| Adayı unutun. Tayland'ı unutun. | Open Subtitles | إنسوا تلك الجزيرة إنسوا تايلاند |
| Doğrusu, mektubu unutun gitsin. | Open Subtitles | في الحقيقة, إنسوا هذه الرّسالة |
| Üzgünüm, lütfen buraya geldiğimi unutun. | Open Subtitles | آسف ، رجاء إنسوا أمر حضوري هنا |
| Ama ne diyeceğim, hadi gidelim. Hadi gidelim. unut gitsin. | Open Subtitles | ولكن، أتعلمين دعينا نذهب لنذهب فحسب، إنسوا الأمر. |
| Silahlı soygunu, saldırıyı, ekonomik terörü unut gitsin ve birkaç ufak tefek hapis cezasını da. | Open Subtitles | إنسوا أمر السطو المسلح ، الاعتداء الارهاب الاقتصادي وسبعة مؤبدات و تهم أقل |
| unut bunu. Bir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | إنسوا الأمر, لن نذهبَ لأيَّ مكان |
| Tamam, Boş verin. Başka kelime etmeyeceğim. Boş verin. | Open Subtitles | حسناً، إنسوا الأمر، لن أتفوه بكلمة أخرى. |
| Siz termitlerle takılın. Ben arabaya dönüyorum. Bunu Boş verin, ben yokum. | Open Subtitles | تسكعا مع النمل الأبيض، سأعود إلى السيارة، إنسوا هذا، أنا ذاهب. |
| Boş ver uyarıyı, ateş açtılar. | Open Subtitles | إنسوا ذلك، نحن نتعرض لإطلاق النار. لنذهب. |
| Annalise yine sıyırmaya başladığımızı öğrenmeden bavulu, Rebecca'yı, Levi'ı unutalım. | Open Subtitles | إنسوا أمر الحقيبة و (ريبيكا) و( ليفاي) قبل ان تعرف(آناليس) أننا أصبحنا مجانين مجددا |
| Kadınları boşverin çocuklar. Önünüzde yapılacak işler var. | Open Subtitles | إنسوا النساء يا رجال هناك عمل أمامنا |