"إنشاء" - Traduction Arabe en Turc

    • kurmak
        
    • yaratmak
        
    • kurmaya
        
    • oluşturmak
        
    • inşa
        
    • kurabiliriz
        
    • yaratmaya
        
    • inşaat
        
    • kurma
        
    • kurmayı
        
    • yarattı
        
    • açmak
        
    • kuruldu
        
    • kuruluyor
        
    • kurup
        
    Köle ticaretinin şeytanlık olduğuna itimadı tam olan iyi insanlar şimdi Afrika'da hür zencilerden oluşan bir koloni kurmak istiyor. Open Subtitles رجال الإيمان الطيبين الذين يعتقدون ان تجارة الرقيق هي تكون الشر والآن أتمنى إنشاء مستعمرة من الزنوج الأحرار في إفريقيا
    Fakat biz sürekli olarak yenilik üretecek yapılar kurmak istiyorsak, liderlik anlayışımızı değiştirmeliyiz. TED لكن لو أردنا إنشاء منظمات قادرة على الابتكار المستمر، فعلينا إعادة صياغة فهمنا لماهية القيادة
    Şahsen bence bir yer yaratmak, bir yer bulmaktan daha kolay, çünkü bu şekilde aklınızdaki fikirlerden ödün vermek zorunda kalmazsınız. TED أعتقد شخصيا أن إنشاء مكان أسهل من إيجاد مكان لأنه آنذاك لن تلجأ لحل وسط فالأفكار في رأسك
    Bu aşamada, bir şirket kurmaya ve bunu daha ileri götürmeye karar verdik çünkü belli ki bu sadece basit bir tıknaz iki ayaklı. TED الآن ، في هذه المرحلة ، فقد قررنا إنشاء شركة وتطوير هذا أكثر لأنه من الواضح أن هذا كان مجرد جسم قصير ذو قدمين.
    Yeni bir ürün oluşturmak, yeni bir ürün geliştirmek ya da yeni bir üretmek ama yeni bir ürünün kendisi değil mi? TED فهو يختص بكيفية إنشاء منتج جديد أو تطوير منتج جديد أو تصنيع منتج جديد، ولكن ليس المنتج الجديد بحد ذاته؟
    Sonuç olarak, elektrik gerektirmeyen bir soğutma sistemi inşa edebiliriz. TED وفي النهاية، قد نتمكن بالفعل من إنشاء نظام تبريد لا يحتاج لأي تغذية كهربائية على الإطلاق.
    İlk yaptığımız şey, kadın ve erkeklerin duygusal destek alabilecekleri bir konuşma hattı kurmak oldu. TED أول شيء قمنا بفعله هو إنشاء خط للتواصل، يستطيع من خلاله النساء والرجال الاتصال والحصول على الدعم العاطفي.
    Şirket kurmak için hiç olmadığı kadar fazla fırsat var. TED لم تكن فرصة إنشاء المؤسسات بهذه الوفرة من قبل،
    İşletmecilik ve girişimcilik öğrenerek kendi işlerini kurmak istiyorlar. TED يريدون تعلم إدارة ومباشرة الأعمال التجارية، حيث يمكنهم إنشاء أعمالهم التجارية الخاصة
    Yapacağımız şey, bir milyon siyahi kadına hayatları için yürümelerini sağlayacak bir destek sistemi yaratmak. TED وما سنفعله هو إنشاء نظام دعم لمليون امرأة سوداء ليمارسن المشي لإنقاذ حياتهن.
    Devlet Başkanı, anayasayı değiştirip zaman kısıtlamalarını kaldırmak istediği zaman, sayısı 56 olan bölgelere ilaveten 25 yeni bölge yaratmak durumunda kaldı ve sayı şimdi 81. TED كانت هناك 56، وعندما يريد رئيسنا تعديل الدستور وإزالة القيود على فترات، عليه إنشاء 25 وحدة جديدة، والآن هنالك 81.
    Bugün bizim karşılaştığımız zorlukları aşabilecek bir internet yaratmak istiyorsak en az çözmeye çalıştığımız sorunlar kadar insani çözümler üretmek için tüm benliğimizi ortaya koymalıyız. TED لو أردنا اليوم إنشاء تقنية تمكننا من القضاء على التحديات التي تواجهنا، فعلينا أن نجندُ أنفسنا تمامًا لفهم القضايا وإيجاد الحلول التي يستهدفها البشر لحلها.
    Bir iş birlikteliği kurmaya çabalıyorlardı. Bu işe yaramayınca, suç ortağı oldular. Open Subtitles حاولا إنشاء علاقة عمل، وعندما لم ينجح ذلك، أصبحا شريكين في الإجرام.
    İnsanlar arasında bir bağlantı kurmaya ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة إلى إنشاء اتصال يربط بين البشر.
    Yani genç insanlara ilham vermek ve bir girişimcilik kültürü oluşturmak gerçekten büyük bir adım, ama genç insanların, fikirlerini gerçekleştirmek için sermayeye de ihtiyaçları var. TED لذلك فإنّ إلهام الشباب و إنشاء ثقافة ريادة الأعمال تعتبر خطوة كبيرة، لكنهم يحتاجون رؤوس أموال لجعل أفكارهم واقعا.
    Amacımız kentsel korsanlardan oluşan küresel bir ağ oluşturmak, böylelikle mevcut sistem üzerinde yenilik yapacaklar, yerel hükûmetleri destekleyecek ve vatandaşları güçlendirecek, köklü sorunları çözecek araçlar icat edecekler. TED هدفنا هو إنشاء شبكة عالمية من القراصنة المدنيين الذين يبتكرون على نظام موجود من أجل بناء الأدوات التي سوف تحل المشاكل المتجذرة، والتي ستدعم الحكومة المحلية، وسوف تمكن المواطنين.
    Ancak ne zaman onların varlıkları bizim hedeflerimizle çakışsa, diyelim ki bu gibi bir bina inşa ederken, tereddütsüz imha edebiliyoruz onları. TED ولكن عندما يكون لوجودهم تعارض جدِّي مع أحد أهدافنا، لنقل مثلاً عند إنشاء بناء كهذا، نقوم بإبادتهم بدون أي تأنيب ضمير.
    Düşündük ki yeni bir sistem kurabiliriz, ancak bu eski sisteme benzememeliydi. TED فكرنا أنه بإمكاننا إنشاء نظام جديد ولكن لا ينبغي أن يكون على نمط النظام القديم.
    Bu tamı tamına Tamircilik Okulu denen şeyi yaratmaya başladığım an. TED هذه اللحظة بالضبط التي بدأت فيها إنشاء شئ يسمى مدرسة التصليح
    En elverişli nesne silah olmuş. Eski tecavüz mağduru ıssız bir inşaat alanına gidiyor. Open Subtitles إذاً قبل الإغتصاب ضحية تذهب إلى موقع إنشاء مهجور حيث تضرب وتترك للموت
    Bir kardeşiniz var ama onun sizinle bir ilişki kurma kapasitesi yok. Open Subtitles المقصود أن أخوك ليس قادراً على إنشاء أي علاقة معك
    Liseyi bırakmış biri, karmaşık bir meth laboratuvarı kurmayı nasıl biliyor? Open Subtitles كيف يعلم منسحب من المدرسة الثانوية كيفية إنشاء معمل متطور للمخدرات؟
    Halkımız prensiplerini yarattı. Aile değerleri için, büyüyen bir ihtiyaç. Open Subtitles تم إنشاء المجمّعات السكنية على أساس حاجة التزايد لقيم الأسرة
    Demiryolu için mutabakat yapmak ülkemizin kapılarını onlara açmak gibi bir şey. Open Subtitles بالموافقة على إنشاء سكة الحديد لهم وكأننا نفتح لهم المجال ليأخذوا أرضنا
    Kaddafi’nin düşüşü esnasında ve hemen sonrasında Bingazi’de yaklaşık 200 -- Trablus’ta yaklaşık 300 örgüt kuruldu. TED تم إنشاء حوالى 200 منظمة فى بنغازى خلال و مباشرة بعد سقوط القذافى ونحو 300 فى طرابلس.
    Tekrar ediyorum, kayıp insanların kriz merkezi okulda kuruluyor. Open Subtitles أُكرر،تم إنشاء مركز للتعامل مع الأزمات في المدرسة
    160 kilometre kuzeyde barikat kurup bu aracı arayın. Open Subtitles نريد إنشاء حاجز لـ 100 ميلاً إلى الشمال للبحث عن تلكَ السيارة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus