Belli bir noktada kapı açıldı ve Bayan Luce mükemmel şekilde giyinmiş ve hazırlanmış olarak | TED | ثم في لحظة معينة، إنفتح الباب عنها ، و دخلت في أبهى حللها، وهي متماسكة كليةً. |
Sonra o bayıldığında her şey tekrar açıldı. | Open Subtitles | ثم, عندما وقعت على رأسها كل شىء إنفتح مرة ثانية كأنه قيد و تم فكّه |
Ama yaşıyordu ve imdat çıkışını açtı bagaj kapağı açıldı katil korktu arabayı ağaca çarptı. | Open Subtitles | لكنّها كانت على قيد الحياة، وفتحت مزلاج الهرب، إنفتح الصندوق، تروّع القاتل فجأة، وحطّم السيّارة. |
Pandora'da korkmuyormuş. Ama kutu açılınca bir daha kapanamamış. | Open Subtitles | وكذلك كانت بندورا لكن فور أن إنفتح الصندوق لم ينغلق بعدها أبداً |
Kapak açılınca da, kafasında bir şüşlük oluşuverdi. | Open Subtitles | عندما إنفتح الباب .تلقت ضربه على الرأس |
Sonra yatak odamın kapısı yavaşça açıldı ve sonra hatırladığım şey koridor boyunca sürüklendiğim. | Open Subtitles | بعدها إنفتح الباب الغرفة بشويش ... واللي أتذكره بعدها إني حسيت بعمري أتجرجر جوا ممر ... |
Nihayet bana açıldı ve her şeyini paylaştı. | Open Subtitles | لقد إنفتح أخيرا وسمح لي بالدخول |
Limuzinin kapısı açıldı. | Open Subtitles | إنفتح باب اليموزين |
- Bir kapı açıldı ve ben de geçtim. - Evet geçtin. | Open Subtitles | إنفتح باب و عبرته |
Kapı açıldı. | Open Subtitles | لقد إنفتح الباب للتوّ. |
Sonra Derleme Kitap açıldı. | Open Subtitles | و من ثم إنفتح كتاب القصاصات |
açıldı! - Vay anasını. | Open Subtitles | لقد إنفتح - ياللروعة - |
- Hayır, sonunda açıldı. | Open Subtitles | - لا , إنه أخيراً إنفتح . |
Ama kapı açılınca George Michael'ın fırsat penceresi kapandı. | Open Subtitles | -لكن عندما إنفتح الباب -أبي؟ نافذة الفرص لـ (جورج مايكل) إنغلقت |