"إنها رحلة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yolculuk
        
    • bir uçuş
        
    • gezisi
        
    Bu, 50 derecelik boğucu sıcaklıkta, on mil sürecek korkunç bir yolculuk. Open Subtitles إنها رحلة ملحمية بطول عشرة أميال في حرارة خانقة تصل خمسين درجة
    Ayrıca uzun bir yolculuk olacak ve yalnızlaşabilirim. Open Subtitles بالإضافة إلى إنها رحلة طويلة و ربما أكون وحيداً
    Bu inişli çıkışlı bir yolculuk olduğunu. Yeni kulesi daha iyi şoklar var. Open Subtitles . إنها رحلة وعرة ، الشاحنات الجدد لديها متحمل صدمات أفضل
    Dokuz aylık bir uçuş, gereken miktarı yüklemek üç saatimizi alacak. Open Subtitles إنها رحلة تستغرق ثلاثة أشهر لذا يلزمنا ثلاث ساعات لتحميل مانريد
    Hayatın tadını çıkarın çünkü hayat muhteşem bir yolculuk. Open Subtitles تمتع بالحياة معنا لأن الحياة رائعة إنها رحلة بديعة
    Olay budur, kahramanlara özgü bir yolculuk. Open Subtitles لن تدمر , هذه هي الفكرة إنها رحلة بطولية
    Ayrıntıları yolda anlatırım. Uzun bir yolculuk alacak. Open Subtitles سأخبرك بالتفاصيل في الطريق إنها رحلة طويلة
    Güzel bir yolculuk olacak eğer ağaç vesaire zırvalıkları seviyorsan. Open Subtitles إنها رحلة لطيفة إذا تحبين الأشجار وما إلى هنالك
    Bu uzun bir yolculuk, dostum. Ama sonunda değecek. Open Subtitles إنها رحلة طويلة يا صديقي إنها تستحق ذلك في النهاية
    Uzun bir yolculuk olacak, acıkabileceğimizi düşündüm. Open Subtitles إنها رحلة طويلة بالسيارة، لذا نحتاج لطعام.
    Aldatıcı bir yolculuk olacak. Kuvvetli olmalısın. Open Subtitles إنها رحلة خطيرة، سوف تحتاجين لكامل قوّتكِ.
    Sıkışmak ister misin bilmiyorum. Uzun bir yolculuk. Open Subtitles لا أعرف لماذا تريد أن تنزنق إنها رحلة طويلة
    Uzun zamandır gitmedim. Zor bir yolculuk, kaybolması kolay. Open Subtitles ليس لوقتَ طويل، إنها رحلة صعبة من السهل أن تضيع
    "Şehre doğru çok karanlık ve berbat bir yolculuk olacak." Open Subtitles ينبغي عليك السير إنها رحلة طويلة عبر البلاد ستكون قاتمة ومُروعة في بعض الأحيان
    Sürekli bir iletişim, güven ve sabır isteyen bir yolculuk. Open Subtitles إنها رحلة تتطلّب تواصلاً دائمًا وثقة ومثابرة.
    Hayır, bu çok ciddi bir yolculuk. - Çok ters gidebilir. Open Subtitles إنها رحلة خطيرة جدًا قد تسير على نحو سيىء
    Başkasının hayatının bilinmeyenine bir yolculuktur. Sizi ummayacağınız yerlere götürebilen bir keşif, bir yolculuk ve özellikle, eğer benim gibi agnostik bir Museviyseniz ve hayatını keşfettiğiniz kişi Muhammed'se nerede olduğunuza hala inanamayabilirsiniz. TED إنها رحلة في أرض غريبة لحياة شخصا آخر رحلة، اكتشاف يأخذك إلى أماكن لم تحلم بالذهاب إليها وتظل غير مصدق أنك كنت هناك وخصوصا إذا، كنت مثلي، يهودية لاأدرًية والحياة التي تستكشفها هي حياة محمد.
    Bu uluslararası bir uçuş, bu yüzden hat güvenlik diğer uçta. Open Subtitles إنها رحلة دولية لذا سيكون هناك صفوف وأمن في النهاية
    Haklıymışsın, diplomatik bir uçuş için kiralanmış. Open Subtitles لقد كنت على حق، إنها رحلة دبلوماسية
    Bence gitmelisin, uzun bir uçuş olacak. Open Subtitles لا، يجب أن تذهب. إنها رحلة طويلة جداً.
    Bu benim için tatil değil, bir iş gezisi. Open Subtitles بالنسبة لي، إنها ليست إجازة إنها رحلة عمل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus