Bay Ding. Kafasında dondurma külahı olan küçük bir adam. | Open Subtitles | الأستاذ/دينج , إنه شخص بانف طويل جداً و له جَرَسان |
Çirkin bir adam, temiz tıraşlıydı. Gözlüklü. | Open Subtitles | حسنًا، إنه شخص قبيح المظهر حليق الذقن ويرتدي نظارات |
Üçüncüsü ve dördüncüsü, evet, bana önem veren harika bir insan ama espri anlayışı hiç yok. | Open Subtitles | وثالثاً، ورابعاً، نعم إنه شخص رائع ويهتم لأمري لكن لم يكن عنده طبع لطيف |
Yani, iyi bir insan olma babında iyi. | Open Subtitles | أعني، إنه جيد بطريقته إنه شخص جيد بطريقته الشخصية |
Şişman olmayı, kötü birisi olmakla, tembel, açgözlü, sağlıksız, sorumsuz ve şüpheli olmakla özdeşleştiren bir kültürde yaşıyoruz. | TED | نحن نعيش في ثقافة يرى فيها الشخص السمين على إنه شخص سيء كسول، طماع، غير صحي، غير مسؤول ومتهم أخلاقيا. |
Charles kötü değil, O bir 'iyi arkadaş'. | Open Subtitles | إنه شخص سيء. تشارلز ليس سيئا، إنه شخص طيب. |
Vücuduma değen rüzgarı bile kıskanacak biri o. "Sen benim kadınıma mı sürtündün?" diyor. | Open Subtitles | إنه شخص يشعر بالغيرة حتى من الرياح التى تمر على جسدي، فيقول " هل مررتي على جسد صديقتي؟" |
Olağanüstü biridir. Ama tuhaf tarafları da vardır. | Open Subtitles | إنه شخص رائع ، لكنه غريب الأطوار أحياناً |
O iyi bir adam, dostum. Biz bu işi çözeriz. | Open Subtitles | إنه شخص جيد يارجل , نحن سنعتنـى بهذا وسنجد بأنفسنا هؤلاء القتلة, أتسمعنـى؟ |
Bence de haklı. Koca adam. Yaşlı koca bir adam o. | Open Subtitles | إنه شخص صخم إنه أضخم من الرجال الموجودين في المكان الذي جئت منه انظري إليه |
Ufak tefek bir adam, çok derin kazmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنه شخص ضعيف لذا لا تحتاج أن تحفر عميقاً |
Hayır, o her gün suçlu adamları yakalamak için her şeyini veren bir adam. | Open Subtitles | كلا، إنه شخص يقوم بتقديم كل ما باستطاعته للقبض على المجرمين بكل يوم |
Çok sorumluluk sahibi bir insan olduğundan, önce kabul etmedi. | Open Subtitles | إنه شخص مخلص جداً ، في بداية الأمر رفض أن يفعل ذلك |
Çok sorumluluk sahibi bir insan olduğundan, önce kabul etmedi. | Open Subtitles | إنه شخص مخلص جداً ، في بداية الأمر رفض أن يفعل ذلك |
Gerçekten çok iyi bir insan, ona takım yapman çok iyi oldu. | Open Subtitles | إنه شخص جيد أنا مسرورة أنك تصنع له بذلة |
Bilmiyorum, Bilgi Edinme Teşkilatı'ndan birisi. | Open Subtitles | لا أعرف إنه شخص يعمل في استخلاص المعلومات |
Serveti kazanmak ve kaybetmek arasındaki birisi tarafından. | Open Subtitles | إنه شخص كان يمكنه أن يربح ثروة أو يخسرها |
Pan Amerikan pilotu olarak ortalıkta dolaşan birisi var. | Open Subtitles | إنه شخص يسافر حول البلاد مدعيا أنه طيار فى شركة بان أمريكان |
Benimle ne yapıyorsunuz? O bir sübyancı! | Open Subtitles | غاريت يعرف بورغ, ماذا تفعلون بي إنه شخص شاذ |
Kendine çok güvenen biri o. | Open Subtitles | إنه شخص مفرط الثقة فى نفسه. |
Aslında, gitmelisiniz. Dakik biridir. | Open Subtitles | في الحقيقة، نحن يجب أن نفعل إنه شخص حريص. |
Daha fazla dayanamıyorum. Aşağılık herifin teki. | Open Subtitles | ما عدت أستطيع تحمل الأمر إنه شخص فظيعٌ بحق |
Eşyaları sıralama takıntısı olan bir adammış. | Open Subtitles | إنه شخص مهووس بوضع الأشياء في نصابها |
Bu adam için evet, merak etme, Escudo. | Open Subtitles | هذا الشخص.. نعم إنه شخص جيد يا إيسكيدو.. |
Gerçekten harika bir adamdır ama bazı küçük şeyleri unutuyor. | Open Subtitles | ..أعني, إنه شخص رائع جداً, ولكن إنه يفتقد لهذا الشيء الصغير جداً |