Çok yazık oldu ya çünkü bizim Nick, Florida'nın en güzel gulaşını yapardı. | Open Subtitles | يا رجل ، إنه عار لأنه كما تعرفين نيك القديم قد أعد أفضل "جوليش" في فلوريدا بأكملها "جوليش: |
Çok yazık oldu. Onca çalışma. | Open Subtitles | إنه عار بعد كل هذا الجهد الكبير |
Sör Clifford'a Çok yazık, değil mi? | Open Subtitles | إنه عار على السّيرِ "كلفورد" أليس كذلك؟ |
Düşmanla karşı karşıya gelmeden ölen bu adam ordunun yüz karası, sadakatsiz bir insandır. | Open Subtitles | وفقدان حياته قبل مواجهة العدو، إنه عار على الجيش، شخص عديم الولاء |
Yaban Hayatı Kaşifleri'nin yüz karası... | Open Subtitles | إنه عار على كل مستكشفي البريّة |
Buraya kadar geliyorsun ve bhaang içmiyorsun, bu utanç verici. | Open Subtitles | ! جئت إلى (يو بي) ولم تجرب الأفيون إنه عار |
Boşa gitmesine izin vermek için utanç verici olur. | Open Subtitles | إنه عار أن تفوتي شيئاً مثل هذا |
Çok yazık ama çocuk gidiciydi. | Open Subtitles | إنه عار , الإبن كان هالكاً |
Sizi şimdi öldürmek zorunda kalmam Çok yazık Bay Pala. | Open Subtitles | (إنه عار أنني يجبُ أن أقتُلك الآن سيد (ماشيتي |
Çok yazık. | Open Subtitles | إنه عار مخزي |
- Çok yazık. | Open Subtitles | - إنه عار. |
Bu hastanenin yüz karası ve utanç kaynağı. | Open Subtitles | إنه عار و فضيحة للمستشفى |
Irkımızın yüz karası oluruz. | Open Subtitles | إنه عار للعرق |
Bir ölünün arkasından bunu yapmanız utanç verici bir şey. | Open Subtitles | . إنه عار في وجه الموتى هذا هو ... |
Bu kadar batırmak utanç verici. | Open Subtitles | إنه عار مخزي جدا. |