"إنه في مكان" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yerde
        
    • yerlerde
        
    Ve Güney Florida ile ilgili sevdiğim şey bu, tek bir yerde insanoğlunun durdurulamaz gücünün tropikal doğanın sabit nesnesiyle buluştuğu şeye sahipsiniz. TED وهذا ما أحببته في فلوريدا الجنوبية، إنه في مكان واحد، ترى قوة البشرالجبارة وهي تواجه صمود الطبيعة الأستوائية.
    Zaten 94 yaşındaydı büyütecek bir şey yok. Üzülme artık daha iyi bir yerde. Open Subtitles كان عمره أربعة وتسعون ، ليس بالأمر الهام حسناً ، إنه في مكان أفضل الآن
    Federici Pizza'nın teslimat alanının içinde bir yerde! Open Subtitles إنه ليس في أفريقيا. إنه في مكان هنا في محيط توصيل الطلبات,
    O, gölgelerin hareket ettiği karanlık bir yerde ve onun yanında durmak artık güvenli değil. Open Subtitles إنه في مكان مظلم حيث تتحرك الظلال و ليس من الآمن الوقوف بجانبه بعد الآن
    Evde her yere baktım. Bir yerlerde eminim ama bulacağım. Open Subtitles كنت أنظر في جميع الأنحاء في البيت إنه في مكان ما هناك أعرف هذا
    Dışarıda bir yerlerde o işini umursamazken onu memnun etmemizi ve yaralarına merhem olmamızı bekliyordur. Open Subtitles إنه في مكان ما في الخارج ويتوقع منّنا أن نتساهل معه بينما يتجاهل وظيفته ويلعق جراحه
    O, gölgelerin hareket ettiği karanlık bir yerde ve onun yanında durmak artık güvenli değil. Open Subtitles إنه في مكان مظلم حيث تتحرك الظلال و ليس من الآمن الوقوف بجانبه بعد الآن
    Ne yazık ki içinde hiç de bulunmak istemediğim bir yerde karşılaştık. Open Subtitles للأسف إنه في مكان كهذا، الذي لم يكن عليّ التواجد فيه.
    Hiç bir yerde ama orada, sadece nereye bakacağını bilirsen. Open Subtitles إنه في مكان معدوم، لكن موجود، لكن فقط إن عرفنا بالضبط أين نبحث،
    Evet, dışarıda bir yerde gölgelerde yaşadığını söyleyenler var. Open Subtitles أجل، يقولون إنه في مكان ما يعيش في الظلال.
    Bağlantının olmadığı bir yerde olacağım. Open Subtitles .إنه في مكان ما حيث لا تعمل البيانات الدولية
    Annandale Virginia'da bir yerde olduğunu biliyorum ama yerini tespit edemeden kapattılar. Open Subtitles أعرف إنه في مكان ما في "أنيندال" بـ "فيرجينيا" لكنهم أغلقوه قبل أن أحصل على مكان دقيق آخر مكالمة كانت منذ ساعه
    - Buralarda bir yerde! - Sakin ol! Open Subtitles إنه في مكان قريب من هنا يا رجل اهدأ
    - O şimdi daha güzel bir yerde. -Evet. Blu-ray rafında. Open Subtitles إنه في مكان أفضل الأن - نعم على رف أقراص البلوراي -
    Abingdon'ın dışında bir yerde ancak nerede bilmiyorum. Open Subtitles إنه في مكان ما خارج "أبيندون", لكني أجهل أين.
    Ama güvenli bir yerde, yemin ederim. Open Subtitles أنصت ، إنه في مكان أمن أقسم لك
    Kim olursa olsun, şu an güvenli bir yerde. Open Subtitles إنه في مكان آمن الآن، كائناً من كان.
    Evet, orada bir yerde ama feryat figan bir halde. Open Subtitles أجل، إنه في مكان ما بالداخل، لكنه يصرخ.
    Bu arabalarin sahipleri bir yerlerde olmalilar. Open Subtitles من يملك هذة السيارات لابد إنه في مكان ما
    Orada bir yerlerde ama sanki bana hiç tanıyormuş gibi bakmıyor bile. Open Subtitles إنه في مكان ما هناك لكنه لا ينظر إلي وكأنه يعرفني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus