"إنه ليس شيئاً" - Traduction Arabe en Turc

    • şey değil
        
    Tamam, öyle olsa bile, bir şey değil yalnız de devam edilmelidir. Open Subtitles حسناً ، حتى لو نجحت ، إنه ليس شيئاً تفعليه بنفسك
    Tabii. Bilinen bir şey değil. Bu, sadece benim yaptığım bir şey. Open Subtitles إنه ليس شيئاً معروفاً جيداً إنه شئ يخصني أقوم به
    Bir teleskopla bir kaç gecede halledebileceğiniz bir şey değil. Open Subtitles إنه ليس شيئاً يمكنك أن تنجزه في بضعة ليال بواسطة التلسكوب
    - Kelebekli perdelerimizin çözemeyeceği bir şey değil. Open Subtitles إنه ليس شيئاً لا يمكن لستائر الفراشات أن تصلحه
    Biliyorsun, seni çok önemseyen bir anneye sahip olmak kötü bir şey değil. Open Subtitles أتعرفين، إنه ليس شيئاً سيئاً يكون لديكي والدة تعطيكِ كل ماتملك لأجلك.
    Taciz şu an halledebileceğim bir şey değil. Open Subtitles ...أنا لا أتحمّل جيداً الـ ...الإنزعاج إنه ليس شيئاً أستطيع تحمّله في الوقت الحالي
    Ve bu, yaptıkları bir şey değil. İçlerinden öyle geliyor. Open Subtitles وبالنسبة لهم , إنه ليس شيئاً يفعلونه
    Bu yüzyılın insanlarının normalde kullandıkları bir şey değil o, hele de burada. Open Subtitles إنه ليس شيئاً يمتلكه الناس في هذا... . العصر وتحديداً لي هنا
    Bu bilmen gereken bir şey değil. Tamam mı? Open Subtitles إنه ليس شيئاً تحتاجين ان تعلمين عنه
    Sadece dövme. Tuhaf bir şey değil. Open Subtitles إنه وشم فقط إنه ليس شيئاً غريباً
    Öyle bir şey değil... Ben bir adam tanıyorum dürüst olmak gerekirse, biraz üçkağıtçı olduğunu düşünmüştüm hep. Open Subtitles ...إنه ليس شيئاً مثل ...أعرف ذلك الرجل , أترين , والذي
    Yani bu kolayca akıldan çıkacak bir şey değil ki. Open Subtitles إنه ليس شيئاً يمكنكِ أن تنسينه.
    Belirli bir tek şey değil. TED أيضاً، إنه ليس شيئاً خاصاً.
    Bu hoş bir şey değil. Open Subtitles إنه ليس شيئاً جميلاً
    İyi bir hayat istemek kötü bir şey değil Will ve çalışan bir tutkal tabancası da. Open Subtitles إنه ليس شيئاً سيئاً (أن تريد حياة حقيقية يا (ويل ! أن يكون لديك صمغ مسدس يعمل
    Kötü bir şey değil ki. Open Subtitles إنه ليس شيئاً سيئاً
    Pek önemli bir şey değil. Open Subtitles إنه ليس شيئاً مميزاً
    Sıra dışı bir şey değil. Open Subtitles إنه ليس شيئاً مختلفاً
    Önemli bir şey değil. Open Subtitles إنه ليس شيئاً صعباً.
    Leonard'ın bunca yıldır nasıl geçiştirdiğini şimdi fark ediyorum. Mühim bir şey değil. Open Subtitles لقد بدأت أدرك للتو كم كان (لينورد) مهملاً بكل تلك السنوات إنه ليس شيئاً كبيراً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus