"إنه مثل" - Traduction Arabe en Turc

    • gibi bir şey
        
    • Bu sanki
        
    • gibidir
        
    • benziyor
        
    • Tıpkı
        
    • Şey gibi
        
    • gibiydi
        
    • gibi oldu
        
    • gibi birşey
        
    • Sanki bir
        
    • gibi düşün
        
    • - Aynısını
        
    Biliyorum. Bir seçeneğin var. İlk defa çiğ istiridye yemek gibi bir şey. Open Subtitles أعلم ، لكن أنت لديكي الخيار إنه مثل أول شخص أكل المحار الني
    Hayır. Yarış yaparken kestirmeye dalmak gibi bir şey. Open Subtitles كلا إنه مثل طريق مختصر أتعرف , عندما تدير السباق
    Bu sanki babanı ya da başka birini gözetlemeye benziyor. Open Subtitles إنه مثل التجسس على أبيك أو شيئا من هذا القبيل.
    Bu sanki seni içerden dışarı çürüten birşey gibidir. Open Subtitles إنه مثل المرض الذي يصيبك بالعفن من الداخل والخارج
    Bu senin suflelerine benziyor. Eğer düzgün yapmazsak, felaket olabilir. Open Subtitles إنه مثل سمنتك إذا لم تفعليه بشكل جيد فستكون كارثة
    Tıpkı tahta bacağa sahip bir korsanın optik eşdeğeri gibi. TED إنه مثل المكافئ البصري لقرصان برجل صناعية.
    Bu Şey gibi... kedinin arka kapıda olduğunu düşünürsün, ve verandanın ışığını açarsın ve karşındaki bir gece daha için yalvaran Open Subtitles اللعنة , إنه مثل أنك تعتقد أن قطتك في الباب الخلفي وتضيئ نور الشرفة
    Senin ve benim gibi kızlar için insan olmak kostüm giymek gibi bir şey. Open Subtitles كونك بشرية؟ إنه مثل الزي للفتاة مثلك ومثلي
    Bisiklete binmek gibi bir şey doktor. Bunun için size ödeme yapacaklarını düşünün. Open Subtitles إنه مثل ركوب الدراجة فقط تظاهر بأنّك تتقاضى أجراً
    Penisine sol elinle dokunmak gibi bir şey. Open Subtitles إنه مثل كما لو أني كنت أمس قضيبك بيدك اليسرى.
    Hapiste olan eşini aldattığın gibi bir şey mi? Open Subtitles إنه مثل أن تخون زوجتك بينما هي تتعفن في السجن؟
    Bu sanki bir gelecek bahçesi, tüm modern teknolojileri kutladığımız. TED إنه مثل حديقة المستقبل النباتية، حيث نحتفل بكل هذه التقنيات الحديثة.
    Bu sanki seni içerden dışarı çürüten birşey gibidir. Open Subtitles إنه مثل المرض الذي يصيبك بالعفن من الداخل والخارج
    - Benden başka midesi bulanan var mı? - Yolculuk ona iyi gelmez. Karides gibidir. Open Subtitles هل هناك أحد غيري لديه اضطراب في المعدة إنه لا يسافر جيداً, إنه مثل الجمبيري
    Açık arttırmalar, iğrenç satışlar garaj satışına benziyor, bana sorarsan. Open Subtitles .بيتمزادتالإبداعاتوالتحف . إنه مثل اليوم المفتوح لكن للأثرياء إذا سألتني
    Tıpkı çocukluğumdaki yerel panayır gibi. Open Subtitles إنه مثل مهرجان المقاطعة عندما كنت صغيراً.
    Şey gibi bu yoğurt, yoğurt, yoğurt, bağlanma problemleri. Open Subtitles إنه مثل زبادي , زبادي زبادي , مشاكل في الإلتزام
    Kız ya da kadın gibiydi, ışıkları açtığım zamanda kayboldu. Open Subtitles إنه مثل امرأة أو فتاة ثم حين أشعل الأضواء تختفي
    Masal gibi oldu. Open Subtitles إنه مثل قصة حواري
    İplik gibi birşey. Ayakkabı bağının yarısı kadar bile değil. Open Subtitles إنه مثل الخيط هذا لا يبدو مثل نصف خيط الحذاء حتى
    Gerçek olan suç ve gizemleri seven birkaç grup insan gibi düşün. Open Subtitles إنه مثل حفنة من الأشخاص الذين يحبون الجرائم الحقيقية والأسرار.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus