Onu serbest bırakmazsam, sizi öldürmelerini emrettiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي أنه أعطاهم الأمر بقتلك لو لم أتركه |
İlk sefer kodu etkisiz hale getiren orjinal virüse sahip olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | حسنا ، إنه يدعي أن لديه الفيروس الأصلي الذى أبطل مفعول كود الهجوم فى المرة الأولى |
Kovan gemisine saldırı olmadıkça yerimizi yayınlamamalarını emrettiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي انه أمر السفينة الأم ألا تكشف عن موقعنا إلا لو هاجمناهم هل تصدقه ؟ |
Ona gelmemesini söylediğini iddia ediyor. | Open Subtitles | حسناً, إنه يدعي بأنكِ أخبرتيه بأن لا يأتي مجدداً |
Kendisi, kralımız olduğunu iddia ediyor ve kalabalıkları isyan etmeye teşvik ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي بكونه ملكنا. كما أنه يُحمسُ الحشود على التمرد. |
Yani, âşığını koruduğunu iddia ediyor ve onu açığa çıkarmanın en iyi yolu da, kıskandırmakmış. | Open Subtitles | أترى .. إنه يدعي ... أنها تحمي حبيبها و أفضل طريقه لإجباره .أن يظهر نفسه هو أن يجعله غيور |
Senin, onu takip ettiğini ve dövdüğünü iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي أنك لاحقته واعتديت عليه بالضرب |
K-PAX isimli bir gezegenden geldigini iddia ediyor. | Open Subtitles | حسنا، إنه يدعي انه قادم من كوكب آخر يسميه كى-باكس |
Onların, onu arabaya ittiğini iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي أنهم دفعوه داخل السيارة |
Onun Kuran'dan olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي أنه القرآن |
Onu iyileştirebileceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي أنه يستطيع شفاءها. |
Bu beraberliğin York ve Lancaster'leri birleştireceğini ve bu savaşları sona erdireceğini iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يدعي انه بواسطتها سيوحد بيتي (يورك) و(لانكستر) وينهي هذه الحروب. |
Prens Edward'ı koruduğunu iddia ediyor, sözünü tutmak için. | Open Subtitles | إنه يدعي أنه يحافظ على سلامة الأمير (إدوارد)، يحافظ على وعده فحسب. |
- Masum olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | ! (أبريدين) - إنه يدعي برائته - |