O bir yalancı. Bize Yalan söylüyor, dostum. O bize Yalan söylüyor. | Open Subtitles | إنه كاذب ، إنه يكذب علينا ، يا رجل إنه يكذب علينا |
- Yalan söylüyor. - Sakin ol güvenliği çağıracağını söyledi. | Open Subtitles | إنه يكذب خذ الأمور بسهولة، لقد هددنا بالأمن |
Yalan söylüyor, efendim. Sizin maçoluk taslayan cinliklerinizden ben bıktım. | Open Subtitles | إنه يكذب يا سيدي، أنا الذي ضقت ذرعاً بألاعيبك العقلية! |
Bu dava Beatrice' e karşı bir dava. Yalan söylüyor. Git ve onu yakala. | Open Subtitles | هذه هى القضية الأهم ضد بيتريس ، إنه يكذب اذهب إلى هناك و اثبت كذبه |
O Yalan söylüyor. Bu işin içinde. Sanırım babamın içkisini ilaçlayan o. | Open Subtitles | إنه يكذب وهو متورط أظنه من دس المخدر بشراب أبي |
- Lana, benim Clark. - Onu dinleme. Yalan söylüyor. | Open Subtitles | لانا هذا أنا كلارك - لاتصغي له إنه يكذب - |
Yalan söylüyor. Buraya geldiğinden beri hiç altın aramadığını duydum. | Open Subtitles | إنه يكذب قيل لي إنه لم ينقب ولو لحظة في الوقت الذي قضاه في المخيم |
McVicar gibi bir adam, adam su içer gibi Yalan söylüyor. | Open Subtitles | رجل مثل ماكفيكار, إنه يكذب مثلما تشربون الماء |
Yalan söylüyor. Kayıtlarına göre, daha geçen hafta satışa çıkmış. | Open Subtitles | إنه يكذب ، فطبقاً لسجلاتهم فالمبنى لم يدخل السوق سوى الأسبوع الماضي |
Ganimet benimdir. Yalan söylüyor Confessor. Yaratığı sadece yaraladı. | Open Subtitles | إنه يكذب أيتها المؤمنة، لقد جرح الحيوان فقط لقد كان سهمي من قتله |
Yalan söylüyor, dinlemeyin onu. Silahı var! | Open Subtitles | إنه يكذب , لا تستمعوا إليه إنه يحمل مسدساً |
Davranışının yardım isteğinden ayrılığa nasıl kaydığını gördün mü? Yalan söylüyor. | Open Subtitles | هل رأيت التحوّر في سلوكه من الرغبة في مساعدتنا إلى الرغبة في المغادرة، إنه يكذب |
Hayır bayım, sizinle anlaşma yapmak için Yalan söylüyor. | Open Subtitles | لا يا سيدي، إنه يكذب ليجعلك تذعن للتسوية |
Yalan söylüyor. Onun çantasında buldum. Ona ait. | Open Subtitles | حسناُ، إنه يكذب لقد وجدته في حقيبته، إنه صاعقه |
Yalan söylüyor. Kimsenin meth kullandığını bilmesini istemiyor. | Open Subtitles | اللعنة، إنه يكذب ولا يريد من أحد أنه يتعاطى الكوكايين |
Lafın kısası Bay Kokarca, yanı başımda duran goril, paranı cebe indirmiş. - Yalan söylüyor. | Open Subtitles | بعجالة يا سيد ظربان،الغوريلا الجالس بجانبي يحزم نقودك إنه يكذب |
Elbette Yalan söylüyor. Bize pislik atıyor, işimizi bitiriyor. | Open Subtitles | طبعاً هو كذلك إنه يكذب ويحاول إغاظتنا |
Vicky Malhotra benim adım, onun değil.Yalan söylüyor. | Open Subtitles | أنا فيكي مالهوترا ليس هو. إنه يكذب |
Bize Yalan söylüyor. Gözlerinden anladım. | Open Subtitles | إنه يكذب علينا، رأيت ذلك في عينيه |
Yalan söylüyor. Tabi, bazı giderler olacak. | Open Subtitles | حسناً , إنه يكذب هناك بعض النفقات |