Sen güçlü bir adamsın ama o kadar da güçlü değilsin. | Open Subtitles | إنّك رجل قوي، ولكنّك لستَ قوي بما فيه الكفاية. |
- Korkunç bir adamsın. - Tabii, Tabii. Sen de azizsin herhâlde. | Open Subtitles | ـ إنّك رجل قاسي ـ صحيح، وأنت قديس، صحيح؟ |
Sen çok yakışıklı bir adamsın ve daha gidecek çok yolun var. | Open Subtitles | إنّك رجل جميل جداً ولديك الكثير لتقدّمه. |
Çok sevilen bir adamsınız. | Open Subtitles | إنّك رجل محبوب جداً. |
Çok sevilen bir adamsınız. | Open Subtitles | إنّك رجل محبوب جداً. |
Çok komik bir adamsınız. | Open Subtitles | إنّك رجل ظريف. |
Sen prensipli bir adamsın Stefan. Sadece 2000 yaşındaki bir cadı anılarını sildi. | Open Subtitles | إنّك رجل ذو مبادئ يا (ستيفان)، والذي محوت ذاكرته ساحرة عمرها ألفيّ عام. |
Bulunması zor bir adamsın, Usta Nişancı Çavuş. | Open Subtitles | إنّك رجل يصعب العثور عليك، أيها الرقيب. |
Yani, sen kötü bir adamsın. | Open Subtitles | إذاً، إنّك رجل سيء. |
Sen çok gergin bir adamsın. | Open Subtitles | إنّك رجل إنفعالي للغاية. |
Sen artık ölü bir adamsın. | Open Subtitles | إنّك رجل ميّت لا محالة. |
Sorunlarımızla ilgili seninle konuştuğunu biliyorum. Sen iyi bir adamsın, Bryan. | Open Subtitles | بخصوص المشاكل التي نواجها. إنّك رجل جيد يا (براين)، وأنا معجب بك. |
Sen iyi bir adamsın Anatoly. Eğer bu bir elvedaysa, kendine dikkat et. | Open Subtitles | إنّك رجل طيّب يا (أناتولي)، إن كان هذا وداع بيننا، فكُن بأمان. |
- Madonna ismini ona ben verdim. - Bu yüzden bu kadar ünlü bir adamsın. | Open Subtitles | ـ وأنا من منحتها اسم (مادونا) ـ لهذا السبب إنّك رجل مشهور جداً |
Sen iyi bir adamsın, Henry. Bir gün iyi bir şövalye olacaksın. | Open Subtitles | إنّك رجل طيّب يا (هنري) وستصبح فارساً رائعاً يوماً ما |