Bu gezegende herhangi bir yerde. gerekirse para da veririm. | Open Subtitles | في أيّ مكان على الأرض أنا جاهز للدفع إن اضطررت |
ama resmi bir soruşturma için, mahkeme emri almam gerekirse, alacağım. | Open Subtitles | لكن إن اضطررت إلى استصدار أمر من المحكمة سأفعل |
Bunun için uğraşma! Boşanmam gerekirse boşanırım! | Open Subtitles | لا تحاولي هذا، إن اضطررت للحصول على الطلاق فسأفعل |
Onu bulmak zorundayım. Mecbur kalırsam onları cehennemde bile ararım. | Open Subtitles | لا يهمّ، عليّ العثور عليهم سأتعقّبهم إلى الجحيم إن اضطررت |
Mecbur kalırsam biyopsiyi yapacağım. Fakat daha önce olmaz. | Open Subtitles | سأفحص نسيج المخ إن اضطررت لكن ليس قبل ذلك |
O halde eyalet savcısına giderim, Mecbur kalırsam danıştay başkanından ricada bulunurum. | Open Subtitles | سأقصد النائب العام إذاً وأقدم عريضة لرئيس القضاة إن اضطررت |
Burada yaşamak zorunda kalırsam kapıya kendimi asarım. | Open Subtitles | سأعلق نفسي على الباب إن اضطررت للعيش هنا |
Hayır, gerek yok. gerekirse bir başıma hallederim. | Open Subtitles | لا عليك، سأفعل كل الأمر لوحدي إن اضطررت لذلك |
gerekirse seni atıma bağlar Hadrian duvarına kadar sürüklerim. | Open Subtitles | حتى إن,اضطررت لربطك بحصانى وجرك طوال الطريق بنفسى |
Eğer gerekirse ona boşanmayı onaylamadığı takdirde İngiltere'nin, Roma'yı tanımayacağını söyle. | Open Subtitles | إن اضطررت عن طريق إخباره أن في حال عدم مباركته لإبطال الزواج |
Onu getirin de şehir dışına ya da gerekirse ülke dışına çıkarayım. | Open Subtitles | لذا أحضروه إلى هنا حتى أستطيع إخراجه من المدينة أو من البلاد إن اضطررت |
gerekirse isimleri değiştirip kurgu olduğunu söylerim. | Open Subtitles | سأغير الأسماء إن اضطررت إلى ذلك سمّه خيال |
Onu bulup rehabilitasyona sokacağız. gerekirse sürükleye sürükleye götürürüm. | Open Subtitles | سنجده ونورده مؤسسه تأهيليّة، ولسوف أجرّه إليها إن اضطررت. |
gerekirse o avcı kadını ellerimle öldüreceğim ve seni buraya getireceğim söz veriyorum. | Open Subtitles | سأقتل الصيّادة بيديّ المجرّدتين إن اضطررت وسأعيدك لهنا، أعدك، إنّي أعدك. |
Sana veya başka kadınlara asla bu şekilde saygısızlık etmem ama cidden Mecbur kalırsam sana dokuz verirdim. | Open Subtitles | لم أكن لأقلل من احترامك بهذا الشكل, أو أية امرأة أخرى، لكن إن اضطررت لذلك، سأعطيك تسعة. |
Eğer Mecbur kalırsam bunu kendim de yapabilirim. | Open Subtitles | سأفعل هذا بنفسي إن اضطررت إلى ذلك |
Ama Mecbur kalırsam.. | Open Subtitles | لكن إن اضطررت إلى ذلك000 |
Mecbur kalırsam, seni öldürürüm. | Open Subtitles | سأمر من خلالك إن اضطررت |
Eğer Mecbur kalırsam. | Open Subtitles | سأفعل إن اضطررت لهذا |
Bak söylüyorum, Mecbur kalırsam, nötron bombası atacağım. | Open Subtitles | صدقني، سأناديك بـ"زنجي" إن اضطررت لذلك |
Hayır! Eğer buraya dönmek zorunda kalırsam, bir şok silahı ve bir ot kesici getireceğim. | Open Subtitles | إن اضطررت للعودة، فسأعود و معي بندقية للتخدير و آلة لإزالة العشب |
Bunu tekrar yapmak zorunda kalırsam çiçek alacağım. Bir kart, akşam yemeği, belki bir kolye. | Open Subtitles | إن اضطررت لِفعلها مُجدداً، فسوف أحضر لها أزهار بها كارت دعوة على عشاء وربما عُقد ذهبي. |