"إن سمحت" - Traduction Arabe en Turc

    • sakıncası yoksa
        
    • izninizle
        
    • izin verirsen
        
    • müsaade ederseniz
        
    • izin verirsem
        
    • izin verirseniz
        
    Palyaço adım var ve sakıncası yoksa onu kullanmak isterim. Open Subtitles لدي اسم تهريج آخر وأفضل أن أدعى به إن سمحت
    sakıncası yoksa gezineceğim. Open Subtitles الآن إن سمحت سأبقى لأرى ما ستؤول إليه الأمور
    sakıncası yoksa, önce yapmak istediğim bir şey var. Open Subtitles سأعيدك للفندق. إن سمحت بذلك، ثمة ما أود القيام به أولاً.
    İzninizle Sir'in durumunun iyi olmadığını söyleyeyim. Open Subtitles حسنًا يا سيدي ؛ إن سمحت لي فَرَديّ عليك بأنها متمسكة به بشكلاً سيء
    Neler yaşadığını biliyorum ve eğer izin verirsen sana yardım edebilirim. Open Subtitles أعرف ما الذي تمر به وبإمكاني مساعدتك إن سمحت لي بذلك
    Ama şehrim adına konuşmama müsaade ederseniz... Open Subtitles ...لكن إن سمحت لي بالتحدث نيابة عنها
    Eğer senin gitmene izin verirsem çok sorumsuz bir davranışta bulunmuş olurum. Open Subtitles سيكون تصرفاً لا مسؤولاً.. إن سمحت لك بالذهاب وأنت في هذه الحالة
    İzin verirseniz danışman ikimizin de burada oturup sessizlik içinde beklemesi can sıkıcı olabilir. Open Subtitles إن سمحت لىّ , أيها المستشار ربما يكون من المضجر لكلانا الأنتظار هنا فى صمت
    Tımarhanede gardiyanlar var söylememim sakıncası yoksa, bu tuhaf bir fikir. Open Subtitles , ضبّاط سجون في مصحة للأمراض العقلية , ذلك مشهدٌ غريب إن سمحت لي بقول ذلك
    Sormamın sakıncası yoksa kocanızla görüşüyor musunuz? Open Subtitles إن سمحت بسؤالي، أما زال زوجك السابق على صلة بكم؟
    Şimdi, sakıncası yoksa asıl konuya geçebilir miyiz? Open Subtitles لذا إن سمحت , ماذا لو نواصل الأمر ؟
    Şimdi sakıncası yoksa gerçekten hastaneye gitmeliyim. Open Subtitles إن سمحت لي، أود التوجه إلى المشفى
    Eğer bir sakıncası yoksa nedenini sorabilir miyim? Open Subtitles لماذا؟ إن سمحت لي بالسؤال.
    İzlememin sakıncası yoksa tabii. Open Subtitles هذا إن سمحت لي بالمشاهدة
    İzninizle. Onu ilk gördüğümde bir şeyler gizlediğini anlamıştım. Open Subtitles إن سمحت لي يا سيدي عندما غفوت عيناي عن تلك الفتاة الشابة ضننتها في غرفتها
    Ama izninizle söyleyeyim, bu akşam uzun yoldan gelmiş gibi bir hâliniz var. Open Subtitles لكن إن سمحت لي مظهرك كشخص سافر هذا المساء لمسافة بعيدة
    Ama seni ırkçı saçmalılarla aşağılamama izin verirsen... bu seni ne yapar? Open Subtitles ولكن إن سمحت لي بإهانتك بتعابير عنصريه فماذا ستكون عندها ؟
    Ve biliyorum ki izin verirsen, sana da biraz sihir getirecektir. Open Subtitles وأعرف بأنك إن سمحت له فسيجلب السحر لك أيضاً
    Operasyon kararınının size ait olduğunu biliyorum fakat bu insanların gidip bir alışveriş merkezini patlatarak ölüme sebebiyet vermesine müsaade ederseniz Beyaz Saray, Pentagon ve dünyanın çoğu kesiminde sayısız yetkilinin gazabıyla karşı karşıya kalırsınız. Open Subtitles ،أعلم أن قرار المهمة لك لقد قد يثار غضب بعض الأشخاص هنا في البيت الأبيض وفي البنتاغون وفي كل مكان إن سمحت لأولئك الرجال بمغادرة المنزل ...ليفجروا مركز تسويق
    Sayın Başkan, müsaade ederseniz? Open Subtitles سيدي الرئيس إن سمحت لي؟
    Bunun oylanmasına izin verirsem bir sonraki seçimde canıma okurlar. Open Subtitles إن سمحت بهذا أن يمر لن أنجح في الانتخابات المقبلة
    İzin verirseniz eğer... Ben de sizi özleyeceğim, Binbaşım. Bir asker olarak. Open Subtitles إن سمحت لي بالقول، فإني أنا أيضاً سأفتقدك يا سيدي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus