İşi iyi yaparsan iyi para alırsın. | Open Subtitles | وثمة مبلغ كبير لكِ إن فعلتِ ذلك بطريقة ممتازة |
Ama tatlım, bunu yaparsan, ailen ve | Open Subtitles | ولكن عزيزتي، إن فعلتِ ذلك، كيف ستجدينوقتاً.. |
Bence işini iyi yapmak istiyorsun ama eğer bunu yaparsan, bir şeyleri önemsedin demek oluyor ve eğer bir şeyleri önemsersen, bunun... | Open Subtitles | ،اعتقد بأنكِ تريدين فعل عمل جيد ،لكن إن فعلتِ ذلك، هذا يعني بأنكِ تهتمين حقاً ...وإن كنتِ تهتمين، ثم هذا سيعني أنكِ |
Bunu yaparsan ancak tek bir şekilde oy verebilirler. | Open Subtitles | إن فعلتِ ذلك فلن يملك الممثلّون أي خيارٍ لمن يصوتون |
Eğer bunu yaparsan sana eşdeğer kötülükte bir şey yaparım. | Open Subtitles | إن فعلتِ هذا، سأفعل بكِ أمرًا بالفظّاعة نفسها |
Bunu yaparsan neler olacağına dair fikrin var mı hiç? | Open Subtitles | هل لديكِ فكرة عمّا سيحدث إن فعلتِ هذا؟ |
Bunu bir daha yaparsan ajanstan ayrılırım. | Open Subtitles | إن فعلتِ هذا بي من جديد" "فسأترك الوكالة |
Eğer yaparsan, toplantiya gelebilirim. | Open Subtitles | حسناً . إن فعلتِ سأذهب للإجتماع |
Bunu yaparsan kovulacaksın biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعرفين أنكِ ستطردين إن فعلتِ ذلك، صحيح؟ |
Eğer bunu yaparsan, seni koruyamam. | Open Subtitles | إن فعلتِ هذا فلن أتمكن من حمايتك |
Eğer bunu yaparsan bu adamı soğukkanlılıkla öldürürsen hayatını mahvedeceğini de biliyorum. | Open Subtitles | ...وأنا أعرف أنّكِ إن فعلتِ هذا ...إن قتلتِ ذلك الرجل بدماء باردة فذلك سيقتُلكِ |
Eğer yaparsan, ona zarar vermek istiyorsun demektir. | Open Subtitles | إن فعلتِ, سأعتبر بأنك تحاولين إيذائها |
Sonunda babam demiş ki, "Bir şey yaparsan seni bir daha rahatsız etmeyeceğim." | Open Subtitles | أخيراً , قال لها لن أقوم بإزعاجك مطلقاً إن فعلتِ شيء واحد - شيء واحد فقط - |
Eğer benim için bunu yaparsan sana Altın Küre'de hediye torbasından alacağım. | Open Subtitles | إن فعلتِ هذا لأجلي, سآخذكِ لجناح هدايا "غولدن غلوب". |
Çünkü böyle bir şey yaparsan, ne yaparım bilmiyorum. | Open Subtitles | لأنكِ إن فعلتِ لا أعلم ماذا سوف أفعل |
Lanet olsun, Erin, eğer bunu yaparsan, son iki saattir yaptığım her şey boşa gidecek. | Open Subtitles | اللعنة يا (إيرين) إن فعلتِ هذا فكل ما كنت أفعله ! طيلة الساعتين الماضيتين سيضيع هباءاً |
Eğer istediğimi yaparsan silmeyecek. | Open Subtitles | ليس إن فعلتِ ما أطلبه منكِ. |
yaparsan canın yanacak. | Open Subtitles | ، إن فعلتِ ، فسوف تصابين |
Öyle yaparsan seni suçlamam. | Open Subtitles | لـن ألومـك إن فعلتِ |
Eğer bunu yaparsan, eğer bana yardım edersen Max'e de yardım ediyor olursun. | Open Subtitles | إن فعلتِ ذلك ، إن ساعدتني (ستساعدين (ماكس |