Bu yüzden, eğer mutfakta yaparsak daha iyi bir performans göstereceğini düşündü. | Open Subtitles | لذا فقد شعر أنه سيؤدي بشكل أفضل إن فعلنا ذلك في المطبخ |
- Bunu yaparsak, kampanya için destegi geri çekerler. Biliyorsun degil mi? | Open Subtitles | إن فعلنا هذا سيسحبوا الدعم من على الحملة أنتِ تعرفين هذا، صحيح؟ |
Eğer bunu yaparsak tasarı bu tip şeyleri düzene sokar. | Open Subtitles | ،لأننا إن فعلنا ذلك فإن الأشياء في الشرعة ستتم بالفعل |
Bunu 3 yıl üst üste yaparsak 50 yıldan uzun bir süre sonra ilk defa cinsiyet eşitliğini sağlayabiliriz. | TED | إن فعلنا هذا لثلاث سنواتٍ متصلة، ستكون لدينا مساواة بين الجنسين للمرة الأولى منذ أكثر من نصف قرن. |
Eğer yaparsak, esas benim konuşmak istediğim birşey olacak. | Open Subtitles | إن فعلنا ذلك.. فسيكون لدي أنا ما أخبركِ بهِ |
Ve Eğer bunu hergün yaparsak, oturup sızalanırsak Hiç bir şey tamamlanmaz. | Open Subtitles | و إن فعلنا هذا كل يوم نتجمع و نتذمر حول ذلك |
Ama bunu yaparsak, Eric'in büyücülere sunacak bir teklifi olmayacak onlar da çok öfkelenip babasını öldürecekler. | Open Subtitles | ولكن إن فعلنا ذلك، فلن يملك إيريك، شيئاً ليساوم به المشعوذين، و حينها سيغضب المشعوذين و يقتلون والده |
Ama bunu yaparsak Teri ve Kim'i tutanlar emri Jack'in verdiğini düşünebilir. | Open Subtitles | إن فعلنا ذلك, الخاطفين سيتعتقدون أن جاك قد أعطى الأمر بذلك. |
Eğer bunu bir kere daha yaparsak, en iyi elbiselerimi giymiyorum. | Open Subtitles | حسناً، إن فعلنا هذا ثانيةً لن أرتدي أفضل ما عندي |
Söyle ona, bunu başaramazsınız. Bunu yaparsak, ben ölebilirim. | Open Subtitles | أخبريه إذاً بأنّه لا يمكنك تنفيذ ذلك فقد أُقتل إن فعلنا هذا |
Ve söylediğini yaparsak, Mitchell'ın çıkıp bize geri döneceğini söyledi. | Open Subtitles | وأننا إن فعلنا مايطلبه منا فإن متشل سيعود لنا |
Bunu yaparsak, misilleme yapmaktan başka seçenekleri kalmaz. | Open Subtitles | إن فعلنا هذا فلن يكون أمامهم إلا الانتقام |
Annem işbirliği yapmamız gerektiğini söyledi, ...onlarla iş birliği yaparsak her şeyin yoluna gireceğini söyledi. | Open Subtitles | أمي قالت أننا نحتاج أن نتعاون وأن كل شيء سيكون على مايرام إن فعلنا مايقولونه |
Annem işbirliği yapmamız gerektiğini söyledi, ...onlarla iş birliği yaparsak her şeyin yoluna gireceğini söyledi. | Open Subtitles | أمي قالت أننا نحتاج أن نتعاون وأن كل شيء سيكون على مايرام إن فعلنا مايقولونه |
Dediklerini yaparsak bizi serbest bırakacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قولتى أنك سوف تتركينا إن فعلنا ما تريدين |
Bunu yaparsak, önümüzdeki 100 bin yıl içinde karşılaşma ihtimalimiz olan hemen her sorunla başa çıkabiliriz. | Open Subtitles | إن فعلنا ذلك، يمكننا أن نحل أغلب المشاكل التي تصادفنا في الـ100 ألف عام القادمة |
Şimdi bunu yaparsak pes etmiş oluruz ama. | Open Subtitles | إن فعلنا هذا الآن، فهذا يعني أننا استسلمنا |
Bunu yaparsak planlarının yandığını anlarlar ve ne zaman, nerede ve nasıl yapılacağını değiştirirler. | Open Subtitles | إن فعلنا ذلك ، سيعلم الروس أن خطتهم إحترقت و سيغيّرون المكان و الزمان و الطريقة |
Biri borcumuzu ödemeden önce yaparsak, engellemez. | Open Subtitles | ليس إن فعلنا ذلك قبل أن يطالب أي أحد بديونه |
Çünkü yaparsak, o porsuk dişlerini ve pençelerini çıkarıp saldırmaya kalkarsın. | Open Subtitles | لأننا إن فعلنا ذلك ستخرج أسنانك وأظافرك وتقاتل |