Yoksa şu şey adam mı? Kırık hani. Eğer oysa, inanılmaz bir ibneydi! | Open Subtitles | أتعني ذلك النكرة غريب الأطوار إن كان هو فياله من شاذ |
Eğer oysa, elimizde bir DNA veya parmak izi örneği olmadığını biliyor. - Risk yok yani. - Öyle. | Open Subtitles | إن كان هو, فهو يعلم بأننا لم نجد له حمض نووي أو بصمات إنه جيد |
Eğer o stratosfrdeyse ben iyonosferdeyim demektir. | Open Subtitles | إن كان هو الجزء الأعلى من الذكاء فأنا في الجزء الأعلى منه الأيوني |
Eğer bu düşündüğüm şeyse, bu tavuklar bütün yumurtalarını aynı sepete koyuyor olabilirler. | Open Subtitles | إن كان هو الشخص الذي أظنه فدجاجاتنا تضع بيضها في سلّة واحدة |
Eğer öyleyse, bu onun hâlâ hayatta olduğunu gösterir. | Open Subtitles | إن كان هو فذلك يعني أنه لا يزال حياً. |
Eğer o olsaydı, çoktan temas kurmuş olurdu. | Open Subtitles | إن كان هو هنالك، لكان قام بالاتصال الاَن |
Yapman gereken tek şey, fotoğraflara bakıp o mu, değil mi söylemen. | Open Subtitles | كل ما يتوجب عليك فعله هو النظر لصورة وإخبارنا إن كان هو |
Bobby'nin suçlu olduğunu bildiğini, fakat aldığı kararın doğru karar olup olmadığını bilmediğini söyledi. | TED | قال أنه يعلم أن بوبي كان مذنبًا، ولكن القرار الذي اتخذه لم يكن متأكداً إن كان هو القرار الصحيح. |
- Eğer oysa, onun büro için değeri nedir? | Open Subtitles | إن كان هو ، ما ثمنه عند مكتب التحقيقات الفيدرالي؟ |
Eğer oysa isteğini yerine getirmeye çalışırım ama söz vermiyorum. | Open Subtitles | إن كان هو ساقترح ذلك على المحكمة ولكن لا اعدك بشيئ |
- Eğer oysa, ölene kadar bundan bahseder artık. | Open Subtitles | ) - إن كان هو فلن نسمع أبداً نهاية هذه القصة - |
Eğer oysa sizi ararım. | Open Subtitles | سأهاتفكما إن كان هو. |
Eğer o aradağımız adamsa ve biz de onunla bu haldeyken görüşürsek, söyleyeceği şeyler mahkemece reddedilebilir. | Open Subtitles | إن كان هو الرجل وقابلناه الآن كل شيء يقوله سوف يحبط في المحكمة |
Eğer o sonuncuysa o zaman sonunda, benim halkım kazanacak. | Open Subtitles | إن كان هو الناجي الأخير... فإنّ شعبي هو الذي انتصر في النهاية |
Eğer bu kan onunsa, bu şekilde uçaktan indirilmiş birisini, bulmamız çok zor olacak | Open Subtitles | حسناً , إن كان هو فسيكون من الصعب أيجاده القاء جثة بهذه الطريقة |
Eğer bu aynı kaset ise Bay Vail bunu nereden buldu? | Open Subtitles | من أينَ أتى السيد "فيل" بهذا الشريط إن كان هو نفس الشريط ؟ |
Sadece şahsen tanıyorum, Eğer bu oysa tabii. | Open Subtitles | بالنظر فقط، إن كان هو اصلا |
- Eğer öyleyse, oldukça dikkatli birisi. | Open Subtitles | حسنٌ، إن كان هو كذلك، فهو حذرٌ حول ذلك |
Eğer öyleyse az önce "işini bitir" diye bir mail aldı. | Open Subtitles | حسنا , إن كان هو فقد تلقي إيميل آخر يقول "إطرحه أرضا" |
O olsaydı sana söylemek zorunda olurdum, öyle değil mi? | Open Subtitles | إن كان هو المُتصل فسيتوجب عليّ إخباركِ، أليس كذلك؟ |
O olsaydı ne yapacaktın ki? | Open Subtitles | ما الذي سنفعله إن كان هو القاتل؟ |
Sor şu puşta, Wade'i o mu vurmuş? | Open Subtitles | سل هذه القطعة من الفضلات إن كان هو الّذي أطلق النار على ويد اسأله.. |
İyi olup olmadığını sordum. dili döndüğünce, evet, dedi. | Open Subtitles | سألت إن كان هو بخير؛ قالت نعم، وأن أقصى ما تستطيع قوله. |