Onu öldürmüş olsam benimle şu an konuşamazdınız çünkü ben de kendimi öldürürdüm. | Open Subtitles | إن كنتُ من قتلها، لما كنتما تتحدّثان إليّ لأنني كنتُ لأكون ميتاً أيضاً |
Çünkü onların yerinde olsam aynısını yapardım | Open Subtitles | ﻷنهم سيفعلون ما كنت سأفعله بالضبط إن كنتُ في مكانهم |
Cara, yeğenlerimden biri, Cumartesi günü piyano resitali veriyordu ve annem benim orada olmadığımı görünce iyi olup olmadığımı öğrenmek için beni aradı. | Open Subtitles | كارا، إحدى بنات أخواتي قدّمت حفلة بيانو يوم السبت وحين رأت أمي أنني لم أكن موجودة اتّصلت لترى إن كنتُ على ما يرام |
Bana bakmasına ve o kadın gibi olup olmayacağımı düşünmesine dayanamıyordum. | Open Subtitles | لم أعد أتحمّل أن ينظر إليّ. ويتساءل إن كنتُ سأكون مثل تلك الفتاة. |
Saygı delisi bir adam olsaydım bu söylediğin çok saygısızca derdim. | Open Subtitles | إن كنتُ مهتماً بشأن الإحترام لقلتُ بأنّ هذا يقلل من إحترامي |
Eğer ben, bununla mutlu olsaydım ya da farksız olsaydım. | Open Subtitles | إن كنتُ أخجل، فالسبب في الغالب كوني سعيدة أو غير مبالية |
Eğer ben güzelsem, sen de öylesin, çünkü biz birbirimize benziyoruz. | Open Subtitles | إن كنتُ أنا جميلة، فهذا يعني أنّكِ جميلة، لأننا نشبه بعضنا |
Hasta mıyım? Çünkü eğer hastaysam, evde kalıp biraz s'more yapayım. | Open Subtitles | لأني إن كنتُ مريضًا، فعليّ البقاء في المنزل وأصنع مخفوق الفواكه |
Ama arkadaşım hâlâ hayatta. Müsaadenle yardım edebilir miyim diye bakayım. | Open Subtitles | لكن مازالت صديقتي حيّة، دعني أذهب لأرى إن كنتُ أستطيع مساعدتها. |
Çocuk yapmak istiyor muyum karar vermem bir aile kurmam, yaşlanmam gerekiyordu. | Open Subtitles | وأقرر ما إن كنتُ أودّ إنجاب أطفال وتكوين عائلة، وأن أكبر بالسن. |
Hayır, hayır borçlu olsam, bunu halledebiliriz. | Open Subtitles | لا، إن كنتُ مفلسـاً، يمكـننا أن نسـوي الأمر. |
Tamam. Öyle olsam gümüş bıçakla bunu yapabilir miydim? | Open Subtitles | حسناً , إن كنتُ كذلك فهل كنتُ سأقوم بهذا باستخدام سكين من الفضة ؟ |
Senin yerinde olsam ben de açmazdım. | Open Subtitles | ،لن أردّ عن اتّصالاتي أيضاً إن كنتُ مكانكِ |
Ama senin yerinde olsam, o yakınındayken öpüşmeyi minimumda tutardım. | Open Subtitles | إن كنتُ مكانك ووجدته بالجوار ، فسأقلل من التقبيل. |
Kemoterapiye gerek olup olmadığını söylemedin daha. | Open Subtitles | لم تقل لي إن كنتُ سأحتاج إلى العلاج الكيماوي أم لا. |
Benim şef olup olmamam önemli değil gelişmeyi engelleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يهم إن كنتُ رئيس الشرطة أم لا فلا يمكنكم إيقاف التطوّر |
Bir taksiye ihtiyacım olup olmayacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | لستُ متأكّداً إن كنتُ سأحتاج سيّارة أجرة |
Eğer sizinle aynı görüşte olsaydım, bu konuşmayı yapıyor olmazdık. | Open Subtitles | إن كنتُ موافقاً على ما تقوله، لما خُضنا هذا النقاش معاً |
Eğer uyuşturucu kullanıyor olsaydım, bu kalp sorunumu açıklayabilir miydi? | Open Subtitles | إن كنتُ تعاطيت المخدرات فهل سيفسّر ذلك مشاكل قلبي؟ |
Eğer ben Kira olsaydım bunu asla yapmazdım. | Open Subtitles | أجل؟ إن كنتُ كيرا حقًا.. ما كنت لأفعل ذلك |
Kafayı yedim mi yoksa anlatır mıyım acaba diye beni görmeye geliyorsun. | Open Subtitles | تتفقّد لترى إن كنتُ قد جننتُ وإن كنتُ سأفشي الأمر |
Bu hafta daha da kötüye gitti, Connie bana bu kızın babasını işten kovmuş olabilir miyim diye sordu. | Open Subtitles | ساءت الأمور جداً لدرجة أن كوني سألتني إن كنتُ قد سرّحتُ والد الفتاة |
Evet. Bakalım hala senden daha iyi atış yapabiliyor muyum. | Open Subtitles | أجل، لنرى إن كنتُ لا أزال أفضل منك في التصويب. |