ويكيبيديا

    "إن كنتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olsam
        
    • olup
        
    • olsaydım
        
    • Eğer ben
        
    • mıyım
        
    • miyim diye
        
    • muyum
        
    Onu öldürmüş olsam benimle şu an konuşamazdınız çünkü ben de kendimi öldürürdüm. Open Subtitles إن كنتُ من قتلها، لما كنتما تتحدّثان إليّ لأنني كنتُ لأكون ميتاً أيضاً
    Çünkü onların yerinde olsam aynısını yapardım Open Subtitles ﻷنهم سيفعلون ما كنت سأفعله بالضبط إن كنتُ في مكانهم
    Cara, yeğenlerimden biri, Cumartesi günü piyano resitali veriyordu ve annem benim orada olmadığımı görünce iyi olup olmadığımı öğrenmek için beni aradı. Open Subtitles كارا، إحدى بنات أخواتي قدّمت حفلة بيانو يوم السبت وحين رأت أمي أنني لم أكن موجودة اتّصلت لترى إن كنتُ على ما يرام
    Bana bakmasına ve o kadın gibi olup olmayacağımı düşünmesine dayanamıyordum. Open Subtitles لم أعد أتحمّل أن ينظر إليّ. ويتساءل إن كنتُ سأكون مثل تلك الفتاة.
    Saygı delisi bir adam olsaydım bu söylediğin çok saygısızca derdim. Open Subtitles إن كنتُ مهتماً بشأن الإحترام لقلتُ بأنّ هذا يقلل من إحترامي
    Eğer ben, bununla mutlu olsaydım ya da farksız olsaydım. Open Subtitles إن كنتُ أخجل، فالسبب في الغالب كوني سعيدة أو غير مبالية
    Eğer ben güzelsem, sen de öylesin, çünkü biz birbirimize benziyoruz. Open Subtitles إن كنتُ أنا جميلة، فهذا يعني أنّكِ جميلة، لأننا نشبه بعضنا
    Hasta mıyım? Çünkü eğer hastaysam, evde kalıp biraz s'more yapayım. Open Subtitles لأني إن كنتُ مريضًا، فعليّ البقاء في المنزل وأصنع مخفوق الفواكه
    Ama arkadaşım hâlâ hayatta. Müsaadenle yardım edebilir miyim diye bakayım. Open Subtitles لكن مازالت صديقتي حيّة، دعني أذهب لأرى إن كنتُ أستطيع مساعدتها.
    Çocuk yapmak istiyor muyum karar vermem bir aile kurmam, yaşlanmam gerekiyordu. Open Subtitles وأقرر ما إن كنتُ أودّ إنجاب أطفال وتكوين عائلة، وأن أكبر بالسن.
    Hayır, hayır borçlu olsam, bunu halledebiliriz. Open Subtitles لا، إن كنتُ مفلسـاً، يمكـننا أن نسـوي الأمر.
    Tamam. Öyle olsam gümüş bıçakla bunu yapabilir miydim? Open Subtitles حسناً , إن كنتُ كذلك فهل كنتُ سأقوم بهذا باستخدام سكين من الفضة ؟
    Senin yerinde olsam ben de açmazdım. Open Subtitles ،لن أردّ عن اتّصالاتي أيضاً إن كنتُ مكانكِ
    Ama senin yerinde olsam, o yakınındayken öpüşmeyi minimumda tutardım. Open Subtitles إن كنتُ مكانك ووجدته بالجوار ، فسأقلل من التقبيل.
    Kemoterapiye gerek olup olmadığını söylemedin daha. Open Subtitles لم تقل لي إن كنتُ سأحتاج إلى العلاج الكيماوي أم لا.
    Benim şef olup olmamam önemli değil gelişmeyi engelleyemezsiniz. Open Subtitles لا يهم إن كنتُ رئيس الشرطة أم لا فلا يمكنكم إيقاف التطوّر
    Bir taksiye ihtiyacım olup olmayacağını bilmiyorum. Open Subtitles لستُ متأكّداً إن كنتُ سأحتاج سيّارة أجرة
    Eğer sizinle aynı görüşte olsaydım, bu konuşmayı yapıyor olmazdık. Open Subtitles إن كنتُ موافقاً على ما تقوله، لما خُضنا هذا النقاش معاً
    Eğer uyuşturucu kullanıyor olsaydım, bu kalp sorunumu açıklayabilir miydi? Open Subtitles إن كنتُ تعاطيت المخدرات فهل سيفسّر ذلك مشاكل قلبي؟
    Eğer ben Kira olsaydım bunu asla yapmazdım. Open Subtitles أجل؟ إن كنتُ كيرا حقًا.. ما كنت لأفعل ذلك
    Kafayı yedim mi yoksa anlatır mıyım acaba diye beni görmeye geliyorsun. Open Subtitles تتفقّد لترى إن كنتُ قد جننتُ وإن كنتُ سأفشي الأمر
    Bu hafta daha da kötüye gitti, Connie bana bu kızın babasını işten kovmuş olabilir miyim diye sordu. Open Subtitles ساءت الأمور جداً لدرجة أن كوني سألتني إن كنتُ قد سرّحتُ والد الفتاة
    Evet. Bakalım hala senden daha iyi atış yapabiliyor muyum. Open Subtitles أجل، لنرى إن كنتُ لا أزال أفضل منك في التصويب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد