O yazmış olduğu çok basit şey, o zaman helyum hakkında bilinen her şeyi açıklıyordu, hatta fazlasını da. | TED | وكانت تلك ابسط معادلة توصل لها وقد فسرت كل ما يعرفه عن الهليوم السائل وتبعا لذلك |
Illinois Üniversitesi'nden iki bilim adamı, basit yöntemler ile iletken mürekkep yapmak için bir çalışma yayınladıklarında bunu anladılar. | TED | عالمان في جامعة الينويز فهما هذا عندما نشرا ورقه عن طريقة ابسط لصنع الحبر الموصل |
ancak arabaları doğru bir şekilde hafif olarak imal ettiğinizde daha basit ve ucuz olmaktadır | TED | وعندما تجعلها خفيفة بالطريقة الصحيحة فان صنعها سيكون ابسط و ارخص |
iş hayatının en basit gerçeklerinden biri ve çoğunlukla ihmal ettimiz bir gerçek var hepimizin insan olduğu | TED | و احد ابسط قواعد الاعمال هو شيء غالبا ما نهمله وهو اننا جميعا بشر |
Papa Leo, Manastırın adeta ilahi şekilde basit dili öyle ki Romalılardan barbarlara yüce veya mütevazi, köle veya lider ilahi iradenin tüm kulları için anlaşılabilir bir dilden başka bir dili konuşamazdı. | Open Subtitles | البابا ليو لم يستطيع استخدام أي لغة أخرى بشكل رائع ابسط من التى فى الإنجيل، لغة مفهومة لجميع الرجال من حسنى النية، |
basit bırakmak her zaman iyidir. | Open Subtitles | الاشياء تبدو دائما جيده لو اتخذت منحى ابسط |
Casusça konuşmayan bizler için daha basit bir dille açıklayabilir misin? | Open Subtitles | اتستطيع الكلام بكلمات ابسط من هذا لمثلي من لا يستطعن فهم هذا الكلام |
Her şey iyilik ve kötülükten kaynaklansaydı bu dünya çok daha basit olurdu. | Open Subtitles | سيكون العالم ابسط بكثير اذا كان فقط قضيته الاساسيه الخير و الشر |
Biraz daha basit denemek istersin belki? | Open Subtitles | هل تمانع ان تحاول هذا مره اخرى بطريقه ابسط ربما ؟ |
Cehennem, en basit hareketin acı verdiği bir yerdir. | Open Subtitles | الجحيم هو المكان حيث يصبح به ابسط تصرف هو الاكثر آلماَ |
Dahası var, ...daha basit olanı, ...sigaranın kıçını yakmak için kullanmak. | Open Subtitles | وهناك المزيد ابسط واحدة أعقاب السجائر تستعمل في الحرق |
Çok kolay ve oy vermeyi çok daha basit ve hızlı hale getiriyor. | Open Subtitles | انه سهل ويجعل التصويت ابسط واسرع , اتفقنا؟ |
Bence bu kadar basit değildir. | Open Subtitles | انا متأكد من انك تجعيلنه يبدو ابسط مما هو عليه |
En basit sorular cevaplanamadığında... hayatın gizeminin çözülmesi gerek. | Open Subtitles | وتلك الحاجة لكشف غموض الحياة ..رغم أن ابسط الأسئلة يستحيل الإجابة عليها |
Çoğu insandan daha basit bir hayat sürüyorsun. | Open Subtitles | حسنا ، انت فعلا تعيش حياة ابسط كثيراً من معظم الناس |
Bir sorunu çözmenin en basit yolunun yardım edecek birine sahip olmak olduğunu göremeyişimdi. | Open Subtitles | . . لقد كانت فقط اللذي لا اراه وهو ان ابسط طريقه لحل مشكله |
Daha en basit şeyleri bile yerine getirmiyorlar. Kaç kere gün ışığına ihtiyacı var diye söyledim? | Open Subtitles | لا يمكنهم حتى اتباع ابسط الارشادات كم مرة اخبرتهم انك تحتاج الى الضوء |
Ama belki de rastladığım en basit adamsın. | Open Subtitles | لكنك ابسط الاشخاص الذين قابلتهم فى حياتى بأى شكل ؟ |
Gördüğüm en sade kadınlardan biri Saçları da aynı şekilde. | Open Subtitles | اعتقد انها من ابسط الاناث التي رأيت, شعرها وطريقة صفه, |
Hayatım, senin gibi pofuduk ve formsuz olsam çok daha kolay olurdu, Lisa. | Open Subtitles | الحياة ستكون جداً ابسط بكثير لو كُنت ضعيف و قبيح مثلك يا ليزا |