"ابنكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • oğlun
        
    • Oğlunuz
        
    • Oğlunun
        
    • oğlunu
        
    • Oğlunuzun
        
    • oğlunuzu
        
    • oğlunla
        
    • oğluna
        
    • oğlunuzla
        
    • çocuğun
        
    • Oğlunuza
        
    • oğlundan
        
    • oğlunum
        
    • çocuğunuzun
        
    Küçük oğlun şeytana kıçın siktirdi, şimdi hepimiz yanacağız, seni lanet orospu! Open Subtitles ابنكِ العزيز نالَ منهُ الشيطان و سنحترقُ جميعنا الآن أيتها العاهرة اللعينة
    oğlun yüzünden dönmek istemediğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم بأنّكِ لا تريدين العودة بسبب ابنكِ.
    Yüksek sesler, parlak ışıklar Oğlunuz gibi insanlar için daha çok sorun olabilir. Open Subtitles الضوضاء الصاخبة، الأضواء الساطعة يمكن أن تكون صعبة بشكل إستثنائي لشخص مثل ابنكِ.
    Oğlunun kalbine karşılık olduğunu söyle. Anlaşmamız buydu, hatırladın mı? Open Subtitles قولي أن ابنكِ قد غيّر رأيه هذا كان اتفاقنا، أتذكرين؟
    Bebe ne yapıyorsun? kendi oğlunu tanıyamadın mı? Open Subtitles ماذا تفعلين يا بيبي ألا تعرفين ابنكِ الوحيد ؟
    Tamam, Oğlunuzun bu tür semptomları göstermesi için yüzlerce sebep olabilir. Open Subtitles حسناً , هناك العديد من الأسباب تسبب تلك الأعراض على ابنكِ
    Peki, eve gelip Clifton'ı ve oğlunuzu bulduğunuzda, ...ikisinden biri, onları kimin vurduğu hakkında herhangi birşey söyledi mi? Open Subtitles لذا عندعودتكِ الى الوطن و انتِ تبحثين عن ابنكِ كليفتون أي شخص منهم قالَ أي شيء عن الذيناطلقوا النيران؟
    - Ve oğlun olduğunu söylemekten gurur duyacağın bir salaktı. Open Subtitles -والآن، هذا كان محرج .. -يمكنكِ أن تفتخري بأنه ابنكِ
    Senin oğlun gururlu, dürüst bir çocuk. Kalbi tertemiz. Open Subtitles ابنكِ هو فتىً مستقيم و يُفتخر به و لديه قلب نقي
    Bize yardım etmenin tek sebebinin oğlun olduğunun farkındayız. Open Subtitles نحن مدركون تماماً أن السبب الوحيد الذي يدفعكِ لمساعدتنا هو ابنكِ
    Buna rağmen, görünüşe göre oğlun pasif olarak metamfetamine maruz kalmış. Open Subtitles بالرغم من أن ابنكِ كان يهضم ميثاميفتامين
    Yüksek sesler, parlak ışıklar Oğlunuz gibi insanlar için daha çok sorun olabilir. Open Subtitles الضوضاء الصاخبة، الأضواء الساطعة يمكن أن تكون صعبة بشكل إستثنائي لشخص مثل ابنكِ.
    - Şimdi Oğlunuz hakkında sormak istediğim bazı sorular var. Open Subtitles الآن، لديّ بعض الأسئلة أودّ أن أطرحهم عليك بشأن ابنكِ
    Şey, böylesine iri yarı bir genç adamın... sizin Oğlunuz olduğuna inanmak zor. Open Subtitles حسنٌ، من الصعب التصديق أنّ هذا الشاب اليافع، هو ابنكِ
    23 yıl önce olması gerektiği gibi Oğlunun ölümünü seyredeceksin. Open Subtitles أنتِ، ستشاهدين ابنكِ يموت كما كان يجب قبل 23 سنة
    Bana Oğlunun ne anlattığını söyle. Devam et. Ne anlattığını söyle. Open Subtitles قولي لي مالّذي يقوله ابنكِ تفضّلي قولي مالذي قاله
    Eğer seni göndermeme izin verirsen, söz veriyorum, oğlunu bulacağım. Open Subtitles , لو سمحتِ لي بأخذكِ إلى الفرز أعدكِ أنني سأجد لكِ ابنكِ
    Birisi senden oğlunu aldı, değil mi? Open Subtitles لقد قام أحدهم بخطف ابنكِ منكِ , أليس كذلك ؟
    Ama biz de sizin kadar Oğlunuzun katilini bulmak istiyoruz. Open Subtitles لكننا نريد العثور على قاتل ابنكِ بقدر ما تريدن انتِ
    Arkadaşım oğlunuzu korkuttuysa özür dilerim. Open Subtitles أنا آسف اذا كان صديقى أخاف ابنكِ كان هذا تصرف غير سليم تماماً
    Ama bir gün buradan çıkacak ve... - ...küçük oğlunla oynayabileceksin. Open Subtitles لكن تذكري أنه في يومٍ ما يتغادرينه وستلعبي مع ابنكِ
    Ben burada senin gözüne uyku girmeyen oğluna bakıcılık yaptım. Open Subtitles وأنا أجلس هنا أجالس ابنكِ المُصاب بالأرق؟
    Neden küçük oğlunuzla birlikte bi uğramıyorsunuz? Open Subtitles حسناً, لماذا لا تمرين علىّ وتحضرى ابنكِ الصغير معكِ؟
    Bu çubuk mavi olursa çocuğun babasını bulduk demektir. Open Subtitles إذا تغير لونه للأزرق، سيداتي، لدينا والد ابنكِ
    Oğlunuza karşı önemli mesuliyetleriniz var. Open Subtitles لديكِ مسؤولية عظيمة تجاه ابنكِ.
    Doğru olduğunu düşündüğün bir şeyi yapmak için kendi hayatını riske atmayı ve oğlundan ayrılmayı göze aldın. Open Subtitles لقد كنتِ على إستعداد لترك ابنكِ خلفكِ والمخاطرة بحياتكِ، لأجل ما ترين أنّه الخير الأعظم
    Hayır, anne, ben senin oğlunum. Kendi hayatım var. Open Subtitles لا يا أمي , أنا ابنكِ لديّ حياتي الخاصة
    Kaçıranlar çocuğunuzun yaşadığını bilmenizi istiyorlar demek ki sizden bir şeyler isteyecekler. Open Subtitles وقد أرسله الخاطفون ليثبتوا أنّ ابنكِ ما زال على قيد الحياة وأنكِ ستفعلين بالضبط ما يطلبون

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus