Seni geçen Cuma 3.30'da aradım ama orada olmadığını söylediler. | Open Subtitles | اتصلتُ بكَ الاثنين الماضي الساعة 3.30، وقالوا أنك لست موجود |
Tüm gece ayaktaydık. Düşünemeyecek kadar yorgunuz. Bu yüzden seni aradım. | Open Subtitles | سهرنا طوال الليل ونعجز عن التفكير بسبب الإرهاق، لذلك اتصلتُ بكَ |
Amanda'nın üniversitedeki oda arkadaşını aradım. Beyaz Saray'daki arkadaşlarını aradım. | Open Subtitles | اتصلتُ بشريكة غرفة أماندا في الكلية، وأصدقائها في البيت الأبيض |
Evet, bir saat önce de aramıştım ama dışarıda fahişeleri ve güvenlikçileri gözüne kestirmiş bir katil dolaşıyor. | Open Subtitles | نعم، لقد اتصلتُ قبل ساعة، ولكن هنالك قاتل طليق مولع بالعاهرات وحراس الأمن |
Müzik sorunu için çağırdım onları. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بهم بخصوص تلك الموسيقى |
Ofisini, kulübünü, marinayı her yeri aradım... yok. | Open Subtitles | اتصلتُ بمكتبه، النادي، المرفأ وفي كل مكان، ولم أجده |
Seni iş yerinden aradım. Ayrıldığını söylediler. | Open Subtitles | اتصلتُ بك في العمل, فقالوا لي أنك قد تركته. |
Bir ihtimal var mı diye kadını aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بالمرأة, فقط لرؤية لو كان هناك فرصة. |
Bu her gün yüz yüze geldiğim bir şey değil, ama belirtileri incelemesi için onkolog bir arkadaşımı aradım. | Open Subtitles | ليسَ بالأمر الذي يمُّرُ عليّ كُلَ يوم لكني اتصلتُ بصديقٍ لي و هوَ طبيب أورام و أخبرتُهُ بالتفاصيل |
Sadece her şeyin yolunda olduğunu söylemek için aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بكِ لأخبركِ أن كل شئ على مايرُام |
Sizi iki gün önce aradım. Ama evde değildiniz. | Open Subtitles | اتصلتُ بكِ منذ يومين، لكنكِ كنتِ بالخـارج. |
Sizi iki gün önce aradım. Ama evde değildiniz. | Open Subtitles | اتصلتُ بكِ منذ يومين، لكنكِ كنتِ بالخـارج. |
Ve daha sonra gelemeyeceğimi söylemek için tekrar aradım. Cevap vermedi. | Open Subtitles | ومن ثمّ اتصلتُ بها لأخبرها أنّي لن أتمكّن من الحضور، فلم تردّ |
Eğer gönderselerdi amına koyayım, şansım olurdu amına koyayım. Dört kere aradım amına koyayım. | Open Subtitles | لكنتُ فعلتُ لو أنّهم أرسلوها، اتصلتُ أربعة مرّات |
Cebinden 5-6 kere aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ على هاتفكَ الخليوي خمس او ست مرات |
Bu yüzden avukatımı aradım ve anlaşmayla ilgilenmediğimi söyledim ki bu arada bu sabah... | Open Subtitles | بعد ذلك اتصلتُ بمحاميَّ وأخبرته بعدم اهتمامي بموضوع التسوية والذي عنى أنهم أكملوا جلسة الاستماع |
Benimle ameliyathanede buluşmasını söyle. Haydi-- Az önce ailesini aradım. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بوالديها، وأخبرتهم أنّها بخير |
Defalarca aradım ama her seferinde telesekreter çıktı. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ به عدّة مرات و كل ما حصلتُ عليه هو بريده الصوتي |
Kardeşimin kına gecesi için aramıştım. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بكِ بشأن حفلة توديع عزوبية شقيقتي |
Seni buraya çağırdım çünkü endişeleniyorum. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بك لأنني شعرتُ بالقلق. |
- Evet. arayıp, bir şeyler içmeye davet ettim. | Open Subtitles | أجل لقد اتصلتُ بها و طلبتُ منها مقابلتي لاحتساء شراب |
aradığımda açmazsan, paranı alamazsın. | Open Subtitles | لو اتصلتُ ولم ترد لن تحصل على المال |
Eğer polislere haber verirsem ve bu işin arkasında onun olduğunu öğrenirlerse millet onu benim hapise yolladığımı düşünecek. | Open Subtitles | لو أننى اتصلتُ بالشرطة واكتشفوا أنها هى التى وراء كل ذلك فسيقول الناس أننى الشخص الذى أرسلها إلى السجن |
Ya seks yaptıktan sonra bunu anlatmak için annemi ararsam? | Open Subtitles | ماذا إن اتصلتُ بأمي بعد ممارسة الجنس أصف لها الممارسة؟ |
Sizi arıyorum çünkü bu sizi son arayışım olabilir. | Open Subtitles | لقد اتصلتُ بك لأنها ربما تكون المرة الأخيرة |