"اتو" - Traduction Arabe en Turc

• geldiler
• geliyorlar
• gelmişler

Wilhelmina Slater'dan fikir almaya geldiler.
لقد اتو الى هنا ليجتمعو مع "ويلمينا سليتر"

Geçen gece beni almaya geldiler.
في الليلة الماضية اتو ليأخذوني

Sonra buraya geldiler ve artık kimse onları yemek istemiyor.
لكن عندما اتو هنا لا احد يريد اكلهم

Program için seçmelere katılan insanları görüyorsun... ve seninle aynı kökenden geliyorlar.
انتِ ترى كل هؤلاء الناس الذين قدمو لـ اداء التجارب لقد اتو نوعا ما من نفس الخلفيه مثلك تماما

Normal işçi sınıfı ailelerden geliyorlar.
انهم فقط اتو من اسر الطبقه العامله الطبيعيه

Öyleyse Tae Yong ve Tae Moo, bu ikisi birlikte benim çalıştığım yere gelmişler.
هذان الاثنان اتو الى البار الذى كنت اعمل به ؟

Sonra Ray Brown isimli bir basçı, ve sonra Stanley Turrentine adında bir arkadaş, ve Herbie Hancock isimli bir piyanist, ve Count Basie Orchestra adında bir grup, ve Tito Puente adında bir eleman, ve Gary Burton adında bir adam, ve Shirley Horn ve Betty Carter, ve Dakota Staton ve Nancy Wilson hepsi bir endüstri parkının göbeğindeki merkeze geldiler, bu vazgeçilmiş seyircilere, şehrin yoksullara ait bölgesinin tam göbeğine.
و عازف باس يدعى راي براون، و شخص اسمه ستانلي تورنتين، وعازف بيانو يدعى هيربي هانكوك، وفرقة تدعى اوركسترا كاونت باسي وزميل يدعى تيتو بوينتي ورجل يدعى غاري بورتون و شيرلي هورن و بيتي كارتر و داكوتا ستاتون و نانسي ويلسون كلهم اتو الى هذا المركز وسط المنطقة الصناعية مع الجماهير المكتظة في وسط المدينة.

Erken mi geldiler?
قد اتو مبكرا؟ ..

Buraya seni görmeye geldiler.
هؤلاء الناس اتو ا لرؤيتكَ

Ve böylece, hapishane-endüstriyel kompleksi eyaletlerimizi iflasa sürüklediği ve ruhlarımızı çürüttüğü için liberal muhafazakarlar ve Hristiyan muhafazakarlar "Right on Crime" adlı bir grup oluşturmak için bir araya geldiler.
و لذلك، لأن مجمع السجن الصناعي يفلس ولاياتنا و يقمع ارواحنا جماعات التحفظ المالي و المتحفظين المسيحيين اتو مع بعضهم لتكوين مجموعة تسمى (حق على الجريمة)

Mike geldiler!
مايك، مايك، - ها هم قد اتو -

Ve peşimizden de geldiler.
وقد اتو خلفنا

Oo! geldiler!
لقد اتو

Aha da geldiler!
ها قد اتو

Şöyle bir durum var, 16 potansiyel yatırımcı buharlı gemiler ve faytonlarla geliyorlar.
يوجد اجتماع لـ 16 مستثمر اتو من سانت لويس عن طريق القوارب

Buraya geliyorlar.
ها قد اتو المصورون

Bak, geliyorlar.
انظروا ، لقد اتو الآن.

Dedikoducu ve gamzeli İtalya'dan gelmişler.
هؤلاء الاثنان لقد اتو من ايطاليا

El öpmeye gelmişler. Özellikle senin.
لقد اتو ليبيعو كرامتهم لك