"اثرت" - Traduction Arabe en Turc

• etkiledi
• etkilediğini
• etkileyecek
• etkilendikleri

Üç ayrı genç erkeği kendi annelerini katletmeleri için etkiledi.
لقد اثرت على ثلاث اولاد مراهقين مختلفين ليقوموا بذبح ابائهم

BF: Evet öyle, garip. Sahnenin yarısını etkileyeceğini düşünemezdim ama etkiledi.
باري فريدمان : نعم انه امر غريب اليس كذلك لا بد انها اثرت على نصف الحضور .. ياله من امر غريب

Boşuna gideceği korkusuyla ayakları üzerinde ölen insanları direkt olarak görmesi onu çok etkiledi.
التوعية بعدم جدوى الحرب والعرض المباشر للناس وهي تموت اثرت فيه بشكل كبير

Saldırıların Sri Lanka politikasını nasıl etkilediğini tartışın.
سنناقش كيف اثرت الهجمات على السياسة السريلانكية.

Seni olumsuz yönde etkileyecek olursa bu, davamız için büyük bir kayıp olur.
ان اثرت عليكِ سلباً ستكونين خسارة كبيرة للحركة

Korelilerin ergenliğinde en çok etkilendikleri roman neydi biliyor musun?
هل تعلمين ماهي الروايه التي اثرت بنا ايام المراهقه؟

Bugün seni çağırdım çünkü bilmeni isterim ki bugünlerde alışkanlıkların beni de etkiledi.
دعيتك هنا اليوم لانني اريدك ان تعلم ان تصرفاتك اثرت علي في الطريقه التاليه

Aaron'un ölümüyle geçirdiğin travma o güne ait anılarını etkiledi.
الصدمة لاحتظار أرون اثرت على ذكرياتك للاحداث نفسها

Binlerce yıl boyunca, bu popüler kültür, insanların isim koyma, evlenme, doğum yapma ve birbirlerine karşı tutumları gibi temel kararlarını etkiledi.
ولإلأف السنين، هذه الثقافة الشائعة اثرت على قرارات الناس الكبيرة، مثل تسمية الابناء، الزواج، الولادة، والسلوك مع الاخرين.

Zorbalık benim hayatımı çok büyük şekilde etkiledi, ve sizlere söylemek istiyorum çocuklar diğer çocuklarla olan düzensizlikler etrafta fazlaca zarara neden olabilir.
ممارسة القسوة اثرت على حياتي بشكل كبير واريداناقولللاطفال... العبث مع الاطفال الآخرين ... قد يسبب الكثير من الضرر

...ve bu açıkça, kadınlara ne gözle bakacağını etkiledi.
من الواضح انها اثرت على نظرته للنساء

Neden sence bu seni bu kadar etkiledi ?
لما تعتقد هذه الحادثة اثرت فيك

Sebep olduğun kaza, sadece Hunter'ı değil kasabamızla yakınlığımızı da etkiledi.
الحادثه التي احدثتي لم تؤثر فقط في هانتر انها اثرت في المدينة كلها .

Öykünüz beni o kadar etkiledi ki kendime saklama ayılığı edemedim.
قصتك اثرت بي كثيرا

Bence Henry Chamberlain'i kaybetmek hepimizi etkiledi.
اظن أن خسارة (هنري شامبرلاين) اثرت علينا جميعاً

Sözlerinin beni çok etkilediğini söylemek istedim.
واردت ان اقول ان كلماتك اثرت بي

- Dün Astra'nın seni nasıl etkilediğini gördüm.
رايت كيف اثرت عليكي استرا امس

Bunu hayatımı etkileyecek noktaya kadar görmezden geldim.
و جدت نفسي اتجاهلها الى درجة انها اثرت على حياتي

Biz bir ekibiz, bu kayıp hepimizi etkileyecek.
هذه الخسارة اثرت بنا جميعاً