Sana bir sürprizim olduğunu söylemiştim. Hazır mısın? | Open Subtitles | وقد اخبرتك انه لدي مفاجاة لكي , هل انتي مستعدة ؟ |
Sana fırtınadan etkilenen başka insanlar olduğunu söylemiştim. Bana inanmamıştın bile! | Open Subtitles | اخبرتك انه سيكون هناك اشخاص اخرون تعرضوا للعاصفه ولم تصدقني |
İşiyle ilgili konularda çok dikkatli olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه حذر جدا مع من يتعامل معه. |
Dedim sana, burada kalmaya gerek yok. Üç saat içinde New York'a varabiliriz. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انه لا توجد فائدة من المكوث هنا نستطيع ان نصل نيويورك فى ثلاثة ساعات |
- Onlar senindir Dedim. - Orada bekle, görünme. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انه لك - ابقي هناك، إنها يجب أن لا تراكِ - |
Size fizik tedavi randevum olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أنا... نعم اعرف انني اخبرتك انه لدي موعد مع المعالج الفيزيائي |
Ama sana kesin bir tüyo olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | ولكنى اخبرتك انه شئ مؤكد |
- Sana saçma olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه غباء |
Sana bir şeylerin olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه هناك شيئ سيحدث |
Lanet olsun. Sana yararsız olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | تبا - اخبرتك انه عديم الفائده - |
Sefil halde olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك انه كان فظيعاً |
Orada olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه كان هناك |
Sana grip olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه مصاب بالانفلونزا |
Onun bir casus olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه كان جاسوسا. |
Sana bir düzmece olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه كان فخ |
- Önüne sıkıp içinden geçmelisin Dedim. | Open Subtitles | اخبرتك انه من المفروض ان ترشه امامك |
Dedim size, ben yapmıyorum. Durdurun şunu! | Open Subtitles | انا اخبرتك انه لم يكن انا اوقف |
Dedim hatırlıyor O Jesse James gibiydi | Open Subtitles | هل تذكر حينما اخبرتك انه مثل جيسي جيمس |