Geçen gün bana... büyük kızların bindiği bisikletlere... binmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | ذلك اليوم كايتي اخبرتني انها اصبحت جاهزة لركوب دراجة الفتيات الكبيرات |
Linda bana kendini pek iyi hissetmediğini söyledi. Yine anemisi yüzünden olabilir. | Open Subtitles | ليندا اخبرتني انها ليست بحالة جيده قد تكون عانت من الدوار مره اخرى |
Önümüzdeki hafta senaryoma bakmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | اخبرتني انها تريد ان تلقي نظرة على نصي الاسبوع القادم |
Daha işteki ilk günümde, benden nefret ettiğini söylemişti. | Open Subtitles | في أول يوم لي في العمل اخبرتني انها تكره وجهي |
Araba almak için para biriktirdiğini söylemişti. | Open Subtitles | اخبرتني انها كانت تدخر ذلكَ المال لسيارة |
Yeni bir tarak almaya gittiğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد اخبرتني انها ذاهبه لشراء فرشاه اسنان جديده |
bana o senin olacak demiştiniz. O benim. Geri ver! | Open Subtitles | اخبرتني انها لي , انها لي , اعدها , اعدها |
Kızım bana senin katıldığın şu turnuvaya gideceğine dair bir söz verdiğini söyledi | Open Subtitles | ان ابنتي قد اخبرتني انها قد عملت وعد لحضور البطولة |
Laf arasında, oldukça uzun bir süre sonra küçük bir ihtimal de olsa, belki beni affedebileceğini söyledi. | Open Subtitles | هي اخبرتني انها ربما سوف تفكر أن تسامحني بالقريب العاجل |
Sutton'la kütüphaneye ders çalışmaya gideceğini söyledi ve ben ona inandım. | Open Subtitles | اخبرتني انها ذاهبه للمكتبة مع ساتن لتذاكر و صدقتها حتي اتصلت ساتن في المنزل |
Sonra bir anda bana evlenmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | بعد ذلك من دون مقدمات اخبرتني انها تريد الزواج مني |
Maggie'yle konuştum ve bana senden sessiz kalmanı istediğini söyledi. | Open Subtitles | تكلمت مع ماجي و اخبرتني انها اخبرتك ان لا تقولي شيء |
Nerede olduğumu biliyorsun. Öptüğü kişiler hakkında seçici olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | انت تدرين اين انا لقد اخبرتني انها كانت انتقائيه حول من تقبل |
Anneniz çocuklar için değerli bir şey bıraktığını söylemişti. | Open Subtitles | امك اخبرتني انها تملك شئ غالي لكم ايها الاطفال |
Onunla görüşmek istediğini söylemişti. | Open Subtitles | اعلم انها اخبرتني انها ارادت ان تتحدث معها |
Kadın ayrıca duruşma devam ederken Bölge Savcısı'na ulaşmaya ve bu kadının güvenilir olmadığını söylemeye çalıştığını, eğer bu davanın dayanak noktasını bu ifade oluşturacaksa, bu ifadenin güvenilir olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | ايضًا اخبرتني انها حاولت الإتصال بمحامي الدائرة أثناء المحكمة وإعطائه ذلك الدليل ، أن تلك المرأة غير صادقة إذا كانت المحكمة ستُجعلها تشهّد، فشهادتها باطلة |
Onunla konuştuğumda, sümükümsü bir şeyin geldiğini söylemişti. | Open Subtitles | اخبرتني انها انهت مرحلة انسداد المخاط |
Bevin'in bana hep bir erkek olmak istediğini söylediği, akıl almaz bir 50 dakika. | Open Subtitles | انا ركلت مؤخرة لمدة 50 دقيقة ومن خلالها بيفن اخبرتني انها دائما تريد ان تكون رجل |