- Hayır değildi. Çalışmayı sen seçtin. En azından dürüst ol. | Open Subtitles | لم يتوجب عليكِ,لقد اخترتِ ذلك على الأقل كوني صادقة بخصوص ذلك |
Evli bir erkeği seçtin ve sonra yürümeyince en kötü düşüncelerin gerçekleşmiş oldu. | Open Subtitles | نعم، لقد اخترتِ شخص متزوج وعندما لا تنجح العلاقة، تتأكد أسوأ مشاعركِ |
Demek istediğim, bir kendine bir de bana bak. Sen kitapları seçtin. Bense dış görünüşü. | Open Subtitles | أنظري إليّ و انظري لنفسك، أنتِ اخترتِ القراءة و أنا اخترتُ الوجاهة. |
Bunun yerine onun ölümünü izledin. Onu öldürmeyi tercih ettin. | Open Subtitles | لقد راقبته وهو ينزف حتى الموت لقد اخترتِ تركه ليموت |
Korkarım ki en zayıfını seçmişsin, aşkım. | Open Subtitles | أخشى أنّكِ اخترتِ على نحو سيّىء جدّاً يا حبيبتي |
Eğer Yehova yerine arzuyu seçersen sonsuz ölümü seçmiş olursun. | Open Subtitles | لو اخترتِ رغبتك بدلاً عن الرب فقد اخترتِ الموت الأبدي |
Ama neden bu boydaki endotrakeal tüpü seçtiğini söyleyebileceğinden emin değilim. | Open Subtitles | ولكنني لست متأكدة إن كان بإمكانكِ إخباري لماذا اخترتِ ذلك القياس للأنبوب الرغامي. |
Neden saldırıya ve tecavüze uğradıktan sonra, bunca vahşi adamın bulunduğu bir yerde çalışmayı seçtin? | Open Subtitles | لماذا بعدَ أن تمَ ضربكِ و اغتصابكِ اخترتِ العودةَ إلى مكانٍ مليء بالرِجال المتوحشين؟ |
Kaderini seçtin, artık değiştiremezsin. | Open Subtitles | لقد اخترتِ مصيركِ للتو ولا يمكنكِ تغيير هذا. |
Konuşma için gerçekten yanlış bir zaman seçtin. | Open Subtitles | أنتِ حقاً اخترتِ وقتاً غريباً لإجراء هذه المحادثة |
Onun ofisini seçtin çünkü orada olmak istiyorsun ama onun yanında oturup, umut etmek, bu işi çözmeyecektir. | Open Subtitles | لقد اخترتِ غرفتهُ لأنّكِ تريدين أن تكوني هناك لكنّ الجلوسَ هناك والأمل بالقادم، لن ينجز المرغوب |
Öyle özel, öyle eşsiz bir iş yapmayı seçtin ki .bunu yapabileceğin süre çok sınırlıydı. | Open Subtitles | اخترتِ القيام بعمل شيءٍ مميز جداً, فريد جداً وهذا الشيء لا يمكنكِ عمله إلا لفترة وجيزةٍ من الزمن |
Bana "kahpe" demek için çok terso bir zamanı seçtin, kahpe. - Sook, yapma sakın. | Open Subtitles | اخترتِ الوقت السيء لنعتي بالسافلة يا عاهرة |
Beni biraz bile olsa takdir edebileceğim biriyle aldatsaydın seni af edebilirdim ama sen tanıdığım en rezil adamı seçtin. | Open Subtitles | كنت لأسامحكِ لو خنتني مع .. أيّ شخص محترم ولو قليلاً ولكنكِ اخترتِ أكثر رجل حقارة أعرفه |
Hayır, bir seçim hakkın vardı. Sen kızının bir gün daha yaşamasını seçtin. | Open Subtitles | كلّا، كان لديكِ خيار اخترتِ لابنتكِ أن تعيش يوماً آخر |
Yürümek için yanlış sokağı seçtin bence. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ اخترتِ الشارع الخاطئ للسير فيه |
Bunu burada, ailenin tatil evinde yapmayı tercih ettin, değil mi? | Open Subtitles | اخترتِ تنفيذ هذا في بيتكم العائليّ لقضاء الأعياد، صحيح؟ |
Pekâlâ. İşe gelmemek için güzel bir gün seçmişsin zira kovulduk. | Open Subtitles | حسنٌ، يبدو أنكِ اخترتِ اليوم الصحيح لتغيبي عن العمل |
Eğer bedensel şehveti seçersen, ruhun yalnızlığını seçmiş olursun. | Open Subtitles | لو اخترتِ شهوة الجسد فقد اخترتِ وحدة الروح |
İstihdam kayıtlarına bakıyordum da, senin sözleşme imzalamamayı seçtiğini gördüm. | Open Subtitles | لأنني كنتُ أطلع على سجلكِ الوظيفي وألاحظ أنكِ اخترتِ ألا توقعي عقدًا |
Bu binayı inşa etmek için neden burayı seçtiniz? | Open Subtitles | اخبريني ، لماذا اخترتِ هذا المكان لتبني فيه ؟ |
Artık eşitlikçi birisi olduğuma göre Dan'i de seçsen kabul edeceğim ve bunun tek nedeni Gossip Girl'deki ankette önde olması değil. | Open Subtitles | سأتقبل ذلك حتى لو اخترتِ دان وليس لأنه المتقدم في استطلاع فتاة النميمة |
- Çalışmayı seçtiğin yer burası. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي اخترتِ أن يكون عملك فيه. |
Konu olarak balığı seçmişsiniz. | Open Subtitles | والآن.. اخترتِ "السمك" كموضوع لك |
Muhtemelen okulun ilk gününde giyeceği elbiseyi bile çoktan seçmişsindir. | Open Subtitles | من المحتمل أنكِ اخترتِ ما ستلبسه هي.. -في يوم مدرستها الأول.. |