"اخترعها" - Traduction Arabe en Turc

    • icat
        
    • bulduğu
        
    Bu bahar dansı insanoğlunun icat ettiği en saçmasapan eğlence şekli. Open Subtitles رقصة الموريس هي أكثر أنواع الترفيه بلاهةً اخترعها الانسان على الاطلاق.
    DH: Evet, öyle. BF: Dün akşam, Michael Moschen kendi icat ettiği ve üzerinde çalıştığı bazı hokkabazlık eşyalarını tanıttı. TED باري فريدمان : البارح قام ميشيل موسشين .. بالتلاعب ببعض الدعائم التي اخترعها وعمل عليها
    Carrie Okey adında bir kadın mı icat etmiş? Open Subtitles هل لان من اخترعها امرأة اسمها كاري اوكي ؟
    Bunu icat eden adam liseden yeni mezun olmuş birisi. Open Subtitles الشاب الذي اخترعها لم يتخرج من الثانوية.
    Marshall'ın bulduğu saçma oyunu oynamıştık. Open Subtitles لعبنا تلك اللعبة السخيفة التي اخترعها مارشال
    Ama bütün bunları icat eden adam Chuck Hull bugün burada ve onun sayesinde, onun icadı sayesinde, diyebilirim ki ben de bir ayakkabıcıyım ve bu ayakkabılar içinde durarak geleceği üretirken, geçmişimi onurlandırıyorum. TED لكن تشاك هل، الرجل الذي اخترعها كلها، موجود هنا في المجلس، وبفضله أستطيع القول، بفضل اختراعه، أستطيع القول بأنني إسكافي أيضا، وبوقوفي في هذه الأحذية أنا أكرّم ماضيّ، بينما أصنّع المستقبل.
    Tüy, doğal hayat tarafından icat edilmiş şaşırtıcı teknolojilerden biridir ve yüzyıllardır bu tüy kuşlara kuru kalmak, sıcak kalmak, hatta uçma gücünde yardım etmektedir. TED الريشة واحدة من أكثر القطع التكنولوجية إدهاشًا التي اخترعها العالم الطبيعي. ولقرون، ساعدت هذه الريشة الطيور أن تبقى جافة، ودافئة، وتمكنهم من الطيران حتى.
    Bunu icat eden puştla tanışmayı çok isterdim. Open Subtitles كم أتوق لمقابلة الأحمق الذي اخترعها
    Buzz onu icat edemez. Bak ona, o bir embesil. Open Subtitles لا يمكن لـ"باز" ان يكون قد اخترعها انظر اليه انه ابله
    İşte çözüm. Karbona bir fiyat koyun. Bismark'ın icat ettiği işçilik vergilendirmesinin yerine geçen gelirden bağımsız bir CO2 vergisine ihtiyacımız var ve 19. yüzyıldan bu yana bazı şeyler değişti. TED يجب فرض ضريبة على الكربون. نحن بحاجة إلى ضريبة على ثاني أكسيد الكربون، تكون محايدة بالنسبة للعائد لتحل محل الضرائب المفروضة على العمالة، والتي اخترعها بسمارك لقد تغيرت الآن بعض الأشياء منذ القرن التاسع عشر
    Yaklaşık 30 yıl önce Pekin-kent'teki Çinlilerin icat ettiği bir yöntem. Open Subtitles إنها الطريقة التي اخترعها الصينيون قبل ثلاثين عامًا في (بيكينقفيل)
    Ben kalple uğraşırım. Bu operasyonu Christian Bernard 1967'de icat etti. Open Subtitles وهي عمليّةٌ اخترعها (كريستيان برنارد) عام سبعةٍ وستّين
    - Onu icat eden zekâ. Open Subtitles العقل الذي اخترعها
    - Onu icat eden zekâ. Open Subtitles العقل الذي اخترعها
    Onu icat eden adam o. Open Subtitles اهدأي، هو من اخترعها
    Stalin tarafından icat edildi. Open Subtitles التي اخترعها ستالين.
    O kadar zekiysen, icat et de görelim. Open Subtitles اخترعها إنْ كُنت بذلك الذكاء
    - O icat etti. Open Subtitles -انها من اخترعها
    İnsanların bulduğu ilk spor. Open Subtitles غنها أول رياضة اخترعها الأنسان
    Doktor James Naismith'in bulduğu şu yeni sporu duydun mu? Open Subtitles أسمعت عن الرياضة الجديدة التي اخترعها الدكتور "جيمس نايسميث"؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus