"اذا لم يكن" - Traduction Arabe en Turc

    • değilse
        
    • olmasaydı
        
    • olmazsa
        
    • Madem
        
    • olmasa bile
        
    • olmadığı sürece
        
    Eğer burası yeterince sıcak değilse, Bay Jewett, söylemeniz yeter. Open Subtitles اذا لم يكن الجو مناسبا هنا,سيد جويت قل الكلمة فسحب
    iş çok çok zor değilse iyi niyet insanlara yardım eder. Open Subtitles الرغبة في مساعدة الاخرين على الاقل اذا لم يكن ذلك صعبا
    Bu bir çeşit şeytana tapma değilse ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles اذا لم يكن هذا نوعا من انواع طقوس عبدة الشيطان
    O bana böylesine kötü bir insan olmasaydı iyi birisinin nasıl hissettiğini bilemeyecektim. Open Subtitles لأنّه اذا لم يكن رجل فظيع بالنّسبة لي لما عرفت هذا الإحساس الجيد
    Hiç de değil. Eğer kapıya kadar götürmeniz sorun olmazsa. Open Subtitles لا على الإطلاق اذا لم يكن لديك مانع افتح الباب
    Seni hergele, Madem silahsızsın, git de silahlan. Open Subtitles يا ابن السِفاح القذر اذا لم يكن معك فسلح نفسك
    Buna rağmen hepiniz olmasa bile çoğunuzun gerçekte ayakkabılarını yanlış bağladığına dair inancım var TED ولكن، لدي اسباب تجعلني اعتقد بأن كثير منكم، اذا لم يكن اغلبكم في الحقيقة يربطون احذيتهم بشكل خاطئ
    Yani, çocuklar burada değilse, Etrafa çevreye olacak ihtiyacım ediyorum çizginin arkasına. Open Subtitles عظيم.. اذا لم يكن اولادك قد خرجوا بعد ساطلب منك ان تلتف
    - Lordum,Ali Paşanın sözleri yeterli değilse... Open Subtitles سيدى الرئيس اذا لم يكن ذلك البرهان الموقع من على باشا كافيا
    Eğer bu ada petrol deposu değilse cam silicisi olmaktan başka şansım kalmaz. Open Subtitles اذا لم يكن انتاج الجزيرة ضخم سأصبح ماسح زجاج
    Bu 32 örnekte olduğu gibi. Eğer bu doğru değilse, tanıklar söyleyebilir. Open Subtitles لقد فعل هذا بالفعل فى 32 حاله اذا لم يكن هذا صحيحا ، فالشاهد يمكنه قول هذا
    Eğer o Nice'te temiz birisi değilse. Open Subtitles انه يفهم ما حدث اذا لم يكن احسن ولد فى نيس.
    Ama yaptığın sihir değilse herkesin elini nasıl bilebildin? Open Subtitles حسنا. اذا لم يكن هذا سحرا كيف عرفت أوراق كل شخص؟
    Yapan doktor değilse çok ürkünç bir durum. Open Subtitles اذا لم يكن الدّكتورَ ماروو اذا هذه مسألة مخيفة جدا
    Efendim, ordudan değilse, o zaman bu soruşturma resmi değil. Open Subtitles سيدى اذا لم يكن فى الجيش فهو لا يعمل بشكل رسمى
    Eğer yüzündeki yaralar olmasaydı, hoş görünümlü bile olabilirdi. Open Subtitles حسنا اذا لم يكن لديه ندبات علي وجهه لكان وسيما بالتأكيد
    Eğer Mitch burada olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. Open Subtitles انا لااعلم مالذي كنت سأفعله اذا لم يكن ميتش هنا ؟
    Kazancın hiç bir zevki olmazdı, eğer... ..yolculukta risk... ..olmasaydı. Open Subtitles لن يكون هناك اي سعادة من الحاصل اذا لم يكن هناك ..الخطر.. ..من الحركة
    Ya sonra? İddia makamı işin içinde olmazsa, parasını alamaz. Open Subtitles لن يتم الدفع له اذا لم يكن العميل المطالب بداخلها.
    Ben ameliyata giderken o burada olmazsa o masanın üzerinde ölürüm. Open Subtitles اذا لم يكن هناك عندما اذهب الى الجراحة ساموت على الطاولة
    Madem dönme niyetinde değildin, niye döndün? Open Subtitles اذا لم يكن في بالك ان ترجع اذاً لماذا رجعت؟
    olmasa bile, bunu sana vermek istedik. Open Subtitles ولكن, اذا لم يكن, مازلنا نريدك الاحتفاظ به.
    Ama yüzünde de hüzünlü bir ifade olmadığı sürece bir işe yaramaz. Open Subtitles لكن لافائدة منها اذا لم يكن وجهك طويلا لتتماشى مع الطريقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus