| Bence, Bobby hep bir başkası olmak istedi. | Open Subtitles | أظن ان بوبي دائما اراد ان يكون مثل أي شخصا اخر |
| Bizden biri olmak istedi; bunun yerine kendi kendine bizim yöntemlerimizi öğrendi; | Open Subtitles | هو اراد ان يكون واحدا منا ، بدلا عن ذلك علم نفسه طرقنا احاط نفسه بـ |
| Evet ama Peter sadece bir kişiyle arkadaş olmak istedi. | Open Subtitles | ولكن "بيتر" اراد ان يكون صديقاً لشخص واحد |
| Onun gibi biri, benim gibi biriyle birlikte olmak istiyordu onun seviyesi 10, benimkiyse dört falandı. | Open Subtitles | ان شخصا مثلها اراد ان يكون مع شخص مثلي لإنها كانت جميلة وانا كنت لست وسيما |
| Burada olmak istiyordu, ama Almanya'dan ayrılmadı. | Open Subtitles | لقد اراد ان يكون هنا لكنهُ لم يستطع الخروج من المانيا |
| Bütün Coral Prince ekibinin orada olmasını istiyordu. | Open Subtitles | اراد ان يكون مدخل فريق الاميرة المرجانية هناك. |
| Torunun İngiltere Kralı olmasını istiyordu. | Open Subtitles | لا يا ادوارد اراد ان يكون حفيده ملكاً |
| Daha fazlası olmak istemiş... çok iyi bir arkadaş. | Open Subtitles | صديق جيد -و الذى اراد ان يكون اكثر بكثير |
| İnsanlara yardım edebilmek için ünlü olmak istedi. | Open Subtitles | هو اراد ان يكون مشهورا لمساعدة الناس |
| Bunu yapan ilk kişi olmak istiyordu. | Open Subtitles | اراد ان يكون اول شخص يفعل ذلك . |
| Torununun bir kont olmasını istiyordu. | Open Subtitles | اراد ان يكون حفيده ايرل |
| Torunlarına daha yakın olmak istemiş. | Open Subtitles | اراد ان يكون اقرب الى احفاده |