"اسال" - Traduction Arabe en Turc

    • sor
        
    • soruyorum
        
    • sorabilir
        
    • sormak
        
    • sormam
        
    • sorarım
        
    • sormalıyım
        
    • soru
        
    • sormama
        
    • sormayacağım
        
    Şu ufak puşta sor. Bu cimri, eminim bir yerlere şeker istiflemiştir. Open Subtitles اسال هذا التافه الصغير أنا متأكد أن هذا البخيل لديه بعض السكر
    Yararlı birşey sor. Kızının gece vakti nerede olduğu gibi. Open Subtitles اسال عن شيئ مهما , مثل اين هي ابنتك الليلة
    Sana basit bir soru soruyorum ve 4 saat sonra basit bir cevap alıyorum. Open Subtitles اسال سؤال بسيط, وبعد اربع ساعات ,احصل على اجابه بسيطه
    Mahkemeye ben de aynı soruyu soruyorum, Sayın Hâkim. Open Subtitles هذا بالضبط ما اريد ان اسال المحكمة سيادتك
    Bizi kurtadığınız içi teşekkür ederim , Adınızı sorabilir miyim? Open Subtitles شكراً لانقاذك لنا هل لي ان اسال عن اسمك ؟
    Bunu kütüphaneciye sormak zorundayım sanırım. Open Subtitles اعتقد يجب ان اسال امين المكتبه عن هذه الكلمة
    Çıkınca Jupiter mabedini sor. O yolun sonunda babam Senatör Gallio'nun evi var. Kapısı kırmızı. Open Subtitles عندما تخرج ياديميتريوس اسال عن معبد جوبيتر بنهاية الشارع ستجد منزل والدي سيناتور غاليو
    Wong Fei-hong'a öğrencilerini nasıl eğittiğini sor Open Subtitles نعم اسال ونج فى هونج . يشاهد كيف يختار طلابه
    Yaşlı adama bize başka bir yol gösterebilir mi diye bir sor bakalım. Open Subtitles اسال العجوز اذا كان سيرشدنا علي طريقة اخري للخرج من هنا.
    Ne kadar kötü bir polis olduğunu bilmek istersen gizli muhbirine sor. Open Subtitles واذا اردت معرفة ما اذا كان الشرطي، شرطي سيء اسال عن مخبره السري
    Ya da Sofia'ya neden asla yeniden trene binemediğini sor. Open Subtitles اسال صوفيا . لماذا لن تسافر بالقطار ابدا مجددا
    Ya da Penelope'ye küçük kardeşine bu evin önünde ne olduğunu sor. Open Subtitles اسال بنلوبي . ماذا حصل لاخيها الاصغر امام منزلهم
    Sadece bilirsin sen böyle olduğunda kendime soruyorum "Hayatta ne onu böyle yoruyor?" Open Subtitles عندما تكونين كذلك انا فقط اسال نفسي,ما الصعوبة التي تدور في حياتها.
    Biliyorsun, sadece soru soruyorum. Kaba olman gerekmez. Open Subtitles انا فقط اسال اسئلة لا داعي ان تكوني قاسية
    Çok soru soruyorum. Ama doktorlar nasıldır bilirsiniz. Open Subtitles انا اسف فانا اسال الكثير من الاسئلة
    Bunu neden çerçevelettiğini sorabilir miyim? Open Subtitles هل تسمحي لي ان اسال لما تضعي ذلك في إطار؟ لاتذكر,الخطأ السابقة
    sorabilir miyim, oğlum neden hala burada? Open Subtitles هل بامكاني ان اسال مالذي لايزال ابني يفعله هنا؟
    Bay Hull'a konuyla ilgili fikirlerini, arkasında kim olduğunu sormak isterim. Open Subtitles اود ان اسال السيد هال عن رأيه حول الموضوع
    Doktora son bir soru daha sormam gerekiyor. Open Subtitles .. يجب ان اسال الطبيب سؤالأً آخر ..
    Sinirli olduğum zaman çok soru sorarım. Open Subtitles و اسال كثيرا عندما اكون متوترا
    - Ben yaşlı görgüsüz birisiyim fakat Mercedes'e bişeyler sormalıyım. Open Subtitles انا رجل عجوز بدون اخلاق ولكنى يجب ان اسال مسز هايجنز سؤال واحد
    Nişanlınıza tekrar soru sormama izin verirseniz. Open Subtitles اذن هل تسمح لى ان اسال خطيبتك السؤال مرة اخرى ؟
    Başka soru sormayacağım. Open Subtitles . لن اسال اي اسئلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus