Evet, en azından milyonlarca saat sürdü ve 180 derece falan... | Open Subtitles | نعم استغرقنا ملايين من الساعات فقط و الحرارة حوالي 180 درحة |
Bilmenin eskide kalması yalnızca 10,000 yıl sürdü. | TED | ثم استغرقنا نحن 10،000 لنجعل المعرفة بائدة. |
Buraya gelmem birkaç gün sürdü. | TED | استغرقنا بضعة أيام من أجل الوصول إلى هنا. |
İşlevsel hale gelmesi 11 yılımızı aldı. | TED | استغرقنا احدى عشر عام لكي نستعد للتنفيذ. |
Şimdi ise arabayı otomatikleştirmek için aynı senaryoyu kullanmak sadece yüz yılımızı aldı. | TED | والآن وبنفس الطريقة، استغرقنا 100 عام فقط لأتمتّة السّيارات. |
Size yanıt vermemiz uzun sürdüğü için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة فقد استغرقنا وقتا لإعادة الاتصال بك.. |
Evlat aslında ters doğumla geldin. Seni çıkarmak saatlerimizi almıştı. | Open Subtitles | في الواقع، ولدت مقلوباً يا بنيّ استغرقنا ساعات لإخراجك |
Seni buraya getirmek o kadar uzun sürdü ki hepsi gitti. | Open Subtitles | لكننا استغرقنا وقتا طويلاً لإحضاركِ إلى هنا لذالك رحلوا |
Kulüp evine varmak, beklediğimden biraz daha uzun sürdü. | Open Subtitles | استغرقنا وقتا أطول قليلا لنعود إلى ناد مما كنت متوقعا. |
Bir kaç gün yerine beş dakika sürdü, ama sonunda bir banka soyduk çocuklar. | Open Subtitles | قد يكون استغرقنا الأمر بضعة أيام بدلاً من خمس دقائق ولكننا نهبنا مصرفاً أخيراً يا رفاق |
Labirent gibi olur. Bir kaç gün yerine beş dakika sürdü ama sonunda bir banka soyduk çocuklar. | Open Subtitles | قد يكون استغرقنا الأمر بضعة أيام بدلاً من خمس دقائق |
Yangını söndürmek çok uzun sürdü. | Open Subtitles | حسناً , لقد استغرقنا وقتاً طويلاً لإخماد الحريق |
- Buraya gelmek aşağı yukarı 15 dakika sürdü. | Open Subtitles | إنها الواحدة و سبع وثلاثون استغرقنا تقريباً خمسة عشر دقيقة للوصول إلى هنا |
- Buraya gelmek aşağı yukarı 15 dakika sürdü. - Öyle mi? | Open Subtitles | استغرقنا تقريباً خمسة عشر دقيقة للوصول إلى هنا |
Yıllık tasarruf oranımızın %10'a ulaşması tam 50 yılımızı aldı. | TED | فلقد استغرقنا 50 سنة لكى نصل لمعدل ادخار سنوي مقداره 10 بالمئة |
Bu duygular biraz karışık. Arabayı modifiye etmek iki yılımızı aldı. | Open Subtitles | لقد استغرقنا من الوقت عامين لإعادة صنعها. |
Ama tabii bunun iltihaplı inek sütünden aktarılabildiğini öğrenmemiz de bir 20 yılımızı daha aldı. | Open Subtitles | ومن ثم استغرقنا 20 سنة أخرى لنكتشف أنه يمكن أن ينتقل عبر حليب البقر المُصاب |
Bunu izlemeden önce bu kadar uzun sürdüğü için kusura bakma. | Open Subtitles | ..قبل أن نشاهد هذا الفلم أعتذر لأنّنا استغرقنا وقتاً طويلاً في صنعه.. |
Bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm. | Open Subtitles | عذرا لقد استغرقنا وقتاً طويلاً. |
Herkesi tahliye etmek koca iki günümüzü almıştı. Ne uyuduk ne bir şey yedik. | Open Subtitles | استغرقنا يومين لإخراج الجميع، لم ننم وما طعمنا الزاد. |
Sürüş yolunu kazıyarak küremek Wally'yle benim bir ayımı almıştı para için. | Open Subtitles | استغرقنا الأمر شهر من العمل في تجريف الممرات من الثلوج. لنتمكن من تدبير المال معاً. |