"اسقط" - Traduction Arabe en Turc

• at
• düş
• bırak
• düşüyorum
• indir
• yere
• düşürdü
• düşmeyeceğim

Hemen ağırlıklarını at ve geri dön! Göstergen yanlış olabilir!
اسقط الأثقال وابداء العودة الأن , المؤشر قد يكون خاطئ

Buradan nehrin kenarına kadar yürü, güzel sessiz bir yer bul ve elindeki dokuz milimetrelik Nikon kameranı suya at, tamam mı?
إلى النهر و ابحث منطقة هادئة و لطيفة و اسقط سلاحك اللطيف عيار 9 مم في الماء, حسناً؟

Söylediğimiz gibi, ve düş ondan önce, yak onu, bu seni uzaklara taşısın masumların kanı, benden ve babamın evinden.
" " أفعل كما يقولُ لك . " " و اسقط عليه , وقُم بإحراقه . " " أنتَ قادر أن تنتزعَ منهُ دائماً ..

İstediğin kadar düş patron.
اسقط كما تحب أيها الرجل المدير

Yeter. Kafamı karıştırıyorsun. bırak da topu deliğe sokayım.
انتظر، انك تصيبنى بالارتباك فقط دعنى اسقط الكرة فى الحفرة.

Hayalarımı yalamaya kalkınca kanepeden düşüyorum.
وعندما أحاول حك خصيتي اسقط من على السرير

Bak, Evlat, bak. haydi evlat indir onu.
اسقط , يا فتى , اسقط هيا اقضى عليه

Daha çok uğraş! - yere inmem lazım, yere. Burada ölemem.
سوف اسقط سوف اسقط لا اريد ان اموت هنا هاااى هااااى

Sabunu onun düşürdüğünü söylemiyorsun, ama o düşürdü.
أنتي تقولين هو من اسقط الصابونة بل هي من أسقطتها

Hemen ağırlıklarını at ve geri dön.
اسقط الأثقال وابداء العودة الأن ياباد

Özel Ajan Dana Scully, F.B.I. Silahını yere at.
FBI الوكيل الخاص دانا سكالي من اسقط سلاحك

-Tatlım. at şunu sırtıma. Hareket mi ediyorum?
اسقط الولد عليَ، هل أنت أتحرَك؟

Lütfen düş, numara yap..
أرجوك اسقط. تظاهر بذلك.

Ya da yere düş. Bu da güzel.
او اسقط فهذا شيء جيد

Ben derim ki düş.
حسنا ، انا اقول اسقط

Anlaşma şöyle; Sabah 6'ya kadar hakkımdaki suçlamaları düşür ve beni serbest bırak.
إليك الإتفاق، اطلق سراحي و اسقط كل التهم بحلول السادسة مساءً

Sabah 6'ya kadar hakkımdaki suçlamaları düşür ve beni serbest bırak. - 6'ya kadar Nick.
إليك الاتفاق، أطلق سراحي و اسقط كل التهم بحلول السادسة مساءً

"bırak şu Taco'yu?" çok güzeldi.
اسقط هذا التاكو؟ نحن نحب هذه الإعلانات

Körüğümün kusuruna bakmayın. Hep düşüyorum...
اعذر لي عماي انا اسقط دائما

Oh, hayır! düşüyorum...
اوه, لا انا اسقط

Buraya geldikleri anda yangın duvarını indir.
اسقط جدار الحماية . عندما يصلوا

Boş yere hapsi boylayamam.
انظر لي يارجل ، لان اسقط من اجل هذا الهراء

Jack Stephens, Bayan Timms'in yanında cetvelini düşürdü.
جاك ستيفنز اسقط مسطرته بجانب الآنسه تيمز

Kunduz tuzağı kuruyorsun ama ben o tuzağa düşmeyeceğim.
انت تنصبين فخاً وانا لن اسقط في فخك هانا ، لا يوجد فخ