Bu kedinin sahiden de Kraliyet kanı taşıdığını düşünecek kadar aptal olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا اصدق أن هذا القط غبي جدا كما نعتقد أنه بالفعل من العائلة المالكة |
Onun çatlak babasının hastalara yardım etmede sorumlu olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أن والدها المخبول هذا كان مسئولاً عن مساعدة هؤلاء المرضى |
Beethoven'ın kendisinin benim evimde olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اكاد اصدق أن بيتهوفن بنفسه في شقتي الخاصه. |
Başkan yardımcısının işin içinde olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أن نائب الرئيس متورط في هذا |
Bunun hala olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا زلت لا اصدق أن هذا لايزال يحدث |
Asgari ücretli ve bahşişi olan bir işim olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أن عندي وظيفة أقبض فيها الحد الأدنى ! زائد البقشيش |
- Bunun olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | . لا استطيع أن اصدق أن هذا يحدث |
Aman Tanrım, hepinizin burada olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | ! مرحبا! أنتم لا اصدق أن كلكم هنا |
Bunun eskiden benim için ne kadar önemli olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أن ذلك قد يمثل شأن لى |
Bryan'nın çok hasta olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اصدق أن (برايان) كانَ مريضاً جداً |
Juniper'ın erkek ardaşının olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أن "جوينبر" لديها عشيق ؟ |
Lucas'ın haritası olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أن لوكاس يمتلك خريطة. |
- Bunun olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | -لا اصدق أن هذا يحدث |