| Ama bu yapacağın en zor şey olacak, ama yapabilirsin, ve yapacaksın annenin ve kardeşinin hatrı için. | Open Subtitles | ولكن هذا سيكون اصعب شيء ستفعلهِ على الاطلاق لكن يمكنكِ ان تفعليها وسوف تفعلي ذلك من أجل امك ولأخيكِ |
| - Hayır. Bence bir casusun yapması gereken en zor şey bu. | Open Subtitles | حسناً، فأنا ارى ان هذا اصعب .شيء يقوم به الجاسوس |
| Alan, bu hayatımda söyleyeceğim en zor şey. | Open Subtitles | الان، هذا هو اصعب شيء صادفته في حياتي |
| Lana'yı ellerimin arasından bırakmak yaptığım en zor şeydi, Chloe. | Open Subtitles | التخلي عن لانا هو اصعب شيء قد اقوم بفعله كلوي |
| Size biraz kızartma getiririz. Görüşürüz. Bu şimdiye kadar yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | حسنا سنحضر لك بعض من الدجاج المقلي اراك لاحقا هذا اصعب شيء فعلته بحياتي |
| Lana'yı ellerimin arasından bırakmak yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | التخلي عن لانا هو اصعب شيء في حياتي |
| Hayatımdaki en zor şey onu başkasına vermek oldu. | Open Subtitles | اصعب شيء قمت به في حياتي هو وضعها بعيدا |
| Bu hayatım boyunca yapmak zorunda kaldığım en zor şey. | Open Subtitles | هذا اصعب شيء كان على فعله |
| Belki de senden, şu ana kadar istediğim en zor şey olacak. | Open Subtitles | ربما يكون اصعب شيء اطلبه منك |
| Bu şimdiye kadar yaptığım en zor şey. | Open Subtitles | وهذا اصعب شيء قمت به |
| Yaptığım en zor şeydi sanırım. | Open Subtitles | ربما انه اصعب شيء كان علي فعله |
| Bu yaşayabileceğim en zor şeydi. | Open Subtitles | لقد كان اصعب شيء واجهت على الأطلاق |
| Yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | كان اصعب شيء فعلته في حياتي |